Gözü döner anasını tanımaz Kardeşi ne bilsin, dostu ne bilsin Yol, yordam tanımaz, halden anlamaz Hatırı ne bilsin, yolu ne

Mutluyduk çocukken fakir de olsak Çamurdan, tahtadan yaptık oyuncak Paylaşır, bölerdik her ne alırsak Ben size derdimi anlatamadım Hayvan güttük

Geçen ömrüm geçmiş gün be gün sayıp Kalanım belirsiz gidenim kayıp İyi niyet ile merhaba deyip Dosttan bile kazık yedi

Ezelden geldik ebede Gidiyoruz gündüz gece Şu kainat bir bilmece Çözüyoruz gündüz gece *** Kimi mazlum, kimi zalim Zengin bilmez

Bu gün yine sallandık Hakk’ tan uyarı aldık Herkes sınıf geçerken Bizler sınıfta kaldık *** Kitlendi şebekeler Neler oluyor neler

Emanet verdin bedeni Donattın bütün evreni Daim anmalıyız Sen’i Rabbim San’a geliyoruz *** Her yanımız dolu nimet Nimetlere ver bereket

Bir tepe üstünde şehit mezarı, Eğilde kulak ver evlat diyordu. Vatan için ettik biz can pazarı, Saklama yurdumdan sür at

Deli poyraz gibi hışımla değil, Ilgıt Ilgıt esen yeller gibi gel. İbadet et, Hakk’ın önünde eğil, Kibir ile değil, tevazuyla

Allah bu millete inşallah bir daha diz çöktürmesin, düşmanlarımıza fırsat vermesin. Bir hain kalkışma  başverdi bu gün Askerler kuşanmış hepsi

Bir anne çırpındı feryad eyledi Ölmek istemedi bizzat söyledi Vicdan vardır diye ümit eyledi Sen zalime fırsat verme ALLAH'IM  

Gök bulutlu hava serin Vakti geldi hızeklerin Sobaya odunu verin Hava soğuk üşüyorum                                        Biraz özleyelim yazı Vakti geldi kesek

Besmele çekmeden başlama güne Sırrını söyleme her gördüğüne Bilmediğin şeyi sor büyüğüne Sonra kara cahil karşıma gelme   Kibirlenme sor

Cahilde olmaz merhamet Olmaz kıble istikamet Kabalık onda marifet Ne desen anlatamazsın   Hiç bir şeyi görmez gözü Utanmaz kızarmaz

Her ne ister isen iste Allah’tan, Dilin kalbin boş kalmasın duadan, Helal kazan, hep uzak dur haramdan, Servet bir rüzgârdır

İnsan olmaz kusursuz. Eve girme destursuz. İnat, yapar huzursuz. İnadını kırda gel.   Çok konuşma lüzumsuz, İnsan var mı ölümsüz.?

Gönül ne gezersin viran bağlarda, Laleyi, sümbülü kırda ara bul. Yırtıcı bir kuş gibi yüksekten uçma, Bülbül gibi gülü yerde

Kâinatı yoktan var etmedi mi ? Bedava can verdi bu yetmedi mi ? Her türlü nimeti O vermedi mi ?

Özlerim geçen yılları Geçti ömrümün baharı Hayırlı eyle kalanı Biçareyim Sana tutsak   Gönlüm bir harabe yeri Gidenler gelmiyor geri

SELAM SANA AL BAYRAĞIM   İnme dalgalan göklerde Şavkın yüzsün denizlerde Uğruna ölsek bizler de Selâm sana al bayrağım  

Ezelden gelirim, yolum ebede, Sevabı şimdiden doldur sepete, Kabir denen o daracık mabede, Girmeden hesabı ver de öyle git.  

CAN GÜMÜŞHANEM Serin serin esen yeline kurban Miski anber kokan gülüne kurban Yemyeşil yaylalar verene kurban Cana can katıyor can

BANA  NE Ey başımın tacı can Peygamberim Sen yoksun yanımda elden bana ne Sen gidince ateş doldu yüreğim Beni söndürmeyen

BENİ DE ÇAĞIR   Matemi, acıyı atıp içine Tebessüm edersen beni de çağır Düşmanı beslersen dost niyetine Sevip de okşarsan

AŞIĞIM   Yarattı cümle alemi İhtiyacı var diye mi Söyleyeyim ben sevgimi Ben Allah’ıma aşığım   Çok peygamber geldi geçti