Altan Ekmen
Bayramlar çok güzel. En güzel yanı da beklemek; bayrama üç gün kaldı, bayrama bir gün kaldı, tekrarlamak ve bayram geçince tatlı anılar biriktirmiş olmanın hazzını yaşamak..
…
Bu ramazan her senekinden daha kolay ve güzel geçti. Pandemik yasaklar evde kalmayı zorunlu kılıp sabah işe gitme derdi olmayınca, sahura kadar aile sohbetleri, sahurda işbirliği ile hazırlanan ve keyifle başına oturulan sofralar… Her yıl öyle miydi? Gözleri ovuştura ovuştura yataktan kalkıp sofraya gelmek …!
…..
Yine bu ramazanda izlediğim pek çok değişiklik ve yenilikler vardı: Sakız çiğnemek orucu bozar mı sorusu sorulmadı bu yıl..! (eyvah ben yine hatırlattım..!) Her yıl orucu bozar denilen aşı için bu yıl “orucu bozmaz” fetvası geldi Diyanetten.. Bozar dense ve aşılama sekteye uğrasa salgınla mücadele çok zorlaşırdı. Anlaşıldığı üzere toplumsal ihtiyaçlar yoruma dayalı dini emirlerin yerine getirilmesinde esnetilebiliyormuş… Diyanet işleri Başkanlığı doğrusunu yapmıştır.
…
Bu ramazanda sahur programlarında çıkan profesörler rağbet görmedi. Aynı yüzler ve aynı sözler yıllardır biz yaşlardakilere gına geldi.. Gençlerin ilgisi nasıl kestiremiyorum ama kendi hane halkımdaki gençlerde de ilgi yoktu. Bu yıl, hemşehrimiz olup Ankara Ü. İlahiyat Fakültesinde görevli Prof.Şaban Ali Düzgün Hoca benim favorimdi. Olaylara felsefi ve sosyolojik açıdan çok akılcı yorumları ile dikkat çekti. Çokta düzgün bir Türkçesi var. Maşallah demeden geçemeyiz. Ama “enflasyon” konusunu tartışmaya bir türlü cesaret eden çıkmadı yine ..Yıllar önce Hayrettin Karaman’ın konuyla ilgili bir kaç değerlendirmesi vardı. Ondan sonra konuya girme cesareti gösteremediler. Paranın değer kaybetmesinin adını koyamadılar gene.. Değer kaybı kadar para isteseniz “faiz olur” diye korkuluyor ama değeri kaybedilen paranın yerine ne alınacağına dair bir isim bulmaya bile cesareti olan yok. Faizsiz çalışan kamu katılım bankaları: eğer borcunuzu zamanında ödemezseniz “gecikme cezası” alıyor. Diğer bankalar ise “gecikme faizi”. Sorun bir isimle çözülüvermiş. Ama enflasyon farkı veya değer kaybı farkı gibi bir konuda Prof’ larda çıt yok..(Haydar Çubukçu hocam bana yine kızmıştır. Bu konuya da mı girdin diye)
….
Bu bayramın tebrik mesajlarında “şeker bayramı” ifadesi kullanılmadı. Neredeyse hiç rastlamadım. Otorite ramazan bayramına şeker bayramı denmez demişti. Belki onun etkisi vardır ancak asıl çocukların bayram sabahı kalkıp ellerinde poşetlerle şeker toplaması unutuldu. Yani bu bayramın adını çocuklar şeker bayramı koymuşlardı şeker toplama unutulunca adı da kolay unutturuldu. Ben eminim ev ev gezip ellerindeki poşetle şeker toplayan çocuklar olsaydı onlar bayramın adına “şeker bayramı” derlerdi. Dikkat edilirse ben de yazının başlığını şeker bayramı koyamadım. Bazı okuyucularımız “bizim şeker bayramı diye bir bayramımız yok “ deyip yazımızı okumayabilirlerdi.
…
Bu ramazan bayramında en çok paylaşılan ilahi “bayram o bayram ola” idi.
Can bula cananını/bayram o bayram ola
kul bula sultanını /bayram o bayram ola..
…..
Filistin , Doğu Türkistan ve daha pek çok yerdeki nice mazlumların ahı ve siz dostların duaları gerek İslam coğrafyasında gerekse yoksul ve geri kalmış ülkelerde zalime karşı manevi şemsiye olur dileği ile…