Ali Özdoğan
Bu zamanın kimi insanlarının doğruyu bilmeye ihtiyacı yok!..
Şişirilmiş benliğinden tezahür eden “başkalarının eksiğini aramak ve onunla tatmin olup kendini yüceltmek!” Arayışı var..
İdealler ve kavramlar kullanılıyor bu zavallı ve ezik rûhların kendilerini göstermesi adına..
Her şeyi kullanıyorlar..
Bunların doğru bildiği asla yanlış değildir zira donanımları en üst düzeyde olduğu için, bütün doğrular kendi bünyelerinde mevcuttur.
Ne derseniz deyin değişmez..
O künt egonun içine, bütün dünya doğruluğunu tasdik etse dâhi başka fikir giremez.
Girse, eksik kişiliğini monte ettiği, aczinin ters yansıması ‘o yama benliği’ sarsılır..
“Ne diyorsak o” cümle-i meşhuresi vardı bir zamanlar..
Buyrun gündem, bütün delilleriyle işlenen suçlar ortada..
Ama bütün hakimler ve savcıların kararları emir altında ve bankalarda subutu aşikar Masak belgeleri dahi uydurma onlara göre..
Yok, inanmıyor inanamıyorlar ve inanmak istemiyorlar..
Bir nevi şeytâni inat bu. Tamamıyla hasta bir ruh tezahürü.
En acâibi de dillerinde demokrasi hak vs…
Bu kafa kendinden başkasını tanımıyor ki o başkalarının bir hakları olsun..
Tablo bu…
