DÜNYA RİSALE-İ NUR OKUYOR? - GÜMÜŞHANE'DEN HABER - Yerel Haber SitesiGÜMÜŞHANE'DEN HABER – Yerel Haber Sitesi

28 Mart 2024 / Kuruluş: 15 ŞUBAT 2012

DÜNYA RİSALE-İ NUR OKUYOR?

Giriş Tarihi: 14 Mayıs 2017 - 23:07

Son Güncelleme: 14 Mayıs 2017 - 23:08

“Risale-i Nur”; Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri tarafından yazılmış olan Kur’an tefsirinin genel adıdır.

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri; 1878 yılında Bitlis’in Hizan ilçesine bağlı İsparit nahiyesinin Nurs köyünde doğmuş,  23 Mart 1960 tarihinde ise Şanlıurfa’da vefat etmiştir.

Yaşadığı dönemin İslam âlimleri, ilminin genişliği ve ufkunun açıklığı nedeniyle kendisine “zamanın en iyisi” anlamına gelen  “Bediüzzaman”  lâkabını vermişlerdir.

Said Nursi Hazretleri,  82 yıllık ömründe 130 eser meydana getirmiştir.

Türkiye’de en çok okunan eserler sıralamasında birinci sırayı alan Risale-i Nur eserleri, tüm dünyada giderek artan büyük bir okuyucu kitlesine sahip bulunmaktadır. Risale-i Nurlar, 2016 yılı itibariyle 190 ülkede 60 dile çevrilmiş durumdadır.

KUR’AN TEFSİRLERİNİN SAYISI KAÇTIR?

Peygamber Efendimizin vefatından sonra tefsirlere ihtiyaç duyulduğu için, Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (asv) vefatından bugüne kadar tüm dünyada yazılan tefsirlerin sayısını İslami kaynaklar 350 bin olarak belirtmektedirler. 94 yıllık Cumhuriyet tarihi boyunca ülkemizde yazılan tefsir sayısı ise 30 dur. Risale-i Nur eserleri de bu otuz tefsirden biridir. Bu kadar tefsir sayısının çokluğu ise, her devrin insanının derdine, ihtiyacına göre müfessir âlimlerin Kur’an’dan karşılık bulmasıdır.

RİSALE-İ NUR ESERLERİ NEYİ ANLATIYOR?

Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, Risale-i Nur eserleri Kur’an-ı Kerim’in bir tefsiridir. Bu asır insanının sorularına, çıkmazlarına göre hazırlanmış, özellikle pozitif bilimlerle insanların çıkmazı haline gelen, kafaları karıştıran pek çok “inanç sorusu”nu Kur’an ayetleri ile izah ve ispat etmiş, insanları inançsızlık girdabından kurtarmıştır.

1900’lü yılların başında özellikle Rusya’da devlet ideolojisi haline gelen komünizmin maddeci felsefesinin insanların inanç genleriyle oynamaya başlaması ve bir taun ve alev gibi bütün dünyayı sarması üzerine akl-ı selim Türk aydınları bu illeti durduracak bir arayışa girmişlerdir. Bu arayış sahiplerinden biri de Mehmet Akif’tir.

Mehmet Akif; komünizmin, inançlar üzerinde yaptığı tahribatı hissedince bu illete karşı Kur’an’dan çareler aranması gerektiğini belirtir ve şöyle der:

“Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhamı

Asrın idrakine söyletmeliyiz İslâm’ı”

İşte böyle bir ihtiyaç döneminde, Bediüzzaman Hazretleri Risale-i Nur tefsirinin ilk eserini 1925 li yıllarda yazmaya başlıyor, tam da Mehmet Akif’in belirttiği şekil ve sitilde.

Risale-i Nur eserleri, Mehmet Akif’in de belirttiği gibi, Kur’an-ı Kerim’in ayetlerinin bu asrın insanının idrakine sunulmuş tefsirleridir.

Risale-i Nur eserleri; Kur’an-ı Kerim’in ayetleri ışığında; “Allah’ın varlığını ve birliğini, Kaderi, Ruhun Varlığını, Ölümüm Yokluk anlamına gelmediğini, Yeniden dirilmeyi ve bunun gibi insanların kafalarındaki yüzlerce soruyu” pozitif bilimlerle izah ve ispat eder. İnsana yeni ufuklar açar. Ölümün öldürülemediği gerçeğinden hareketle, ölümü ve arkasındaki hayatı pozitif bilimlerle ispat eder.

Allah’ın izni ile; Risale-i Nur eserlerini okuyup da, inançsızlık girdabına düşen hiçbir genç göremezsiniz. Onun içindir ki; günümüzün hastalığı olan fen ve felsefeden gelen inançsızlık hastalığına düşen veya düşme korkusu olan binlerce insan bu eserleri okuyor.

Ülkemizde bugün her evde Risale-i Nur külliyatından en az bir iki eseri görmek mümkündür.

Bugün artık Devletimizin koruması altına alınan ve Diyanet İşleri Başkanlığı yayınevleri tarafından da basılan Risale-i Nur kitapları, İslam coğrafyası başta olmak üzere tüm dünyaya karşı ülkemizin bir yüz akı olmuştur.

Bugünkü yazımızı Risale-i Nur’daki şu güzel cümle ile bitirmek istiyorum. “Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır.”

Güzel günler dileğiyle.

image_print

HABERLER