Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Sosyal Medya

GÖÇ GERÇEĞİ VE ANADOLU

Dr. Hüseyin Budak yazdı

Dr. Hüseyin Budak yazdı

Anadolu’yu gezin her yerde Boşnak köyü, Tatar köyü, Çerkez köyleri görürsünüz. Bunlar savaşlar sonrası rahatsız olduğu yerlerden ülkemize göç etmişlerdir.

1864 de Büyük Kafkas göçü olmuştur; Rusların buraları işgali ve soykırımı ile olmuştur. Ruslar Kafkaslarda Şeyh Şamil’i mağlup edip Kafkasları alınca türlü zulümler yapmışlar ve halkı İslam’dan ayrılmaya ya da göçe zorlamışlar. Kırım savaşları ile birçok Tatar’ın Türkiye göçtüğünü görürüz.

Yakın tarihimizde Bulgaristan göçlerini biliyoruz. Türkleri asimilasyona; isim değiştirmeye zorladılar. 20. Yüzyıl sonu Sovyetlerin dağılması ile Kafkas savaşları ve Çeçenlerin göçleri. Bosna’da yapılan 90 lı yılardaki Sırp zulmü; soykırım ve onun sonucu oluşan göçleri yaşadık. Bunların sonrası İstanbul’a göçler oldu. Çadırkentler kuruldu. Ve en son 3 milyonu aşkın Suriyeli ülkemizde.

Suriye’nin Halep şehri ikinci dünya savaşından çıkmış Berlin gibi oldu…

İnsanlar göçmen kamplarında zor çevre şartlarında yaşamak zorunda kalabiliyor. Dün bu Bulgaristan göçmenleri için Kırklareli’nde olmuştu, bugün Suriye sınırında kamplarda yaşanıyor. Devletimiz uygun şartlarda yerler hazırlıyor. Yine de adı üstünde kamp. Yeterli sağlıklı su var mı? Yeterli sağlık hizmeti var mı? Eğitim ne düzeyde, çevre nasıl. Zorlukla büyüyen çocuklar…

Türkiye, Anadolu bir çekim merkezidir. Buranın çekirdeği de İstanbul’dur. On beş milyon nüfusu ile İstanbul bir merkezdir.  İstanbul merkezli ve 1500 km yarıçaplı bir dairesinin çekim merkezidir. Osmanlı coğrafyası ülkelerinin insanı sıkıştığı zaman Anadolu’ya akın eder. Tarihte hep böyle olmuştur.

Ondan dolayı Türkiyemizde Çerkez’i,  Arap’ı, Abaza’sı, Boşnak’ı, Tatar’ı ve sayamadığımız birçok halkı bir arada bulursunuz ve bekli de gücümüzün kaynağı budur.  Savaş olmasın; fakat bu kaçınılmaz gerçeği güçlü olmamız, birlik olmamız, iri ve diri olmamız sağlayabilir.

Korona için notumuz;  kendimize dikkat edelim. Maske, mesafe temizlik ve direncimizi yüksek tutmaya çalışalım. Bunun için yediklerimize dikkat edelim, uykumuza dikkat edelim.  Bol c vitaminli hafif baharatlı, dengeli beslenme öneriyoruz.  Korona aşısının artık gönüllü insanlarda uygulaması başladı birkaç ay sonra uygulanacağını, yılbaşı gibi rutin uygulanması gerçekleşebilir.  Bu arada grip aşısını ve zatüre aşısını da önermekteyim.

Sağlıklı günler dilerim.