Adı benim çok hoşuma gitti. Gümüş gibi parlak, bilgi kadar sevimli ve yuva kadar sıcak. Her nedense akademi sözünü ben üniversite veya okul sözcüğünden daha çok seviyorum. Sanki okulda olmayan bir şey var orda. Sanki binadan daha ziyade bilgi içerikli geliyor bana. Üniversite deyince aklıma kampüsteki binalar ve bahçe gelirken, akademi deyince binanın içerisi geliyor. Bilim, resim, müzik ,sanat geliyor aklıma.. Bu nedenle bu Gümüş akademi ismini bulan hemşehrilerimizi kutlamak isterim..
Nedir bu akademi ne iş yapar?
Bu akademiyi Ankara’da faaliyet gösteren bir dernek kurmuş. Dernek deyince hemen aklınıza sıradan dernek ritüelleri gelmesin; bu faaliyet dünya ölçeğinde ve hayır alanlarında görülebilecek en güzide bir emsale sahip.
Bu dernek Ankara’da okuyan bütün öğrencileri 15 günde bir topluyor, sabah simit çay sohbeti ardından Ankara’daki bürokratlardan biri veya ikisi eğitim sınıfında slayt eşliğinde deneyimlerini tecrübelerini öğrencilerle interaktif paylaşıyorlar. Üniversitenin her sınıfında okuyan öğrenciler okul bittikten sonra kendilerini toplumda nasıl konuşlandıracaklarına dair güzel fikirler ediniyorlar. Konuşmacılar ve öğrencilerin karşılıklı etkileşimi soru cevaplarla bitiyor. Sonrasında öğrenciler kendi aralarında bilimsel sohbet ve toplantının kritiğin yaparak mekandan ayrılıyorlar.
Mekanı ve yapılan faaliyeti görmek hatta bir ders anlatmak bahtiyarlığını bize de bahşeden dernek yönetimine defalarca teşekkür etmeme rağmen buradan da paylaşmayı kamuoyuna borç bildim.
Kim bu dernek, kim bu faaliyete öncülük edenler?
Bu derneğin adı: GÜBDER
Gümüşhaneli Bürokratlar derneği, başkanlığını Şiranlı hemşehrimiz Erol Tekçe yapıyor. İki dönem önceki milletvekilimiz Yahya Doğan’a danışmanlık da yapan Erol bey, dernek yönetiminde büyük tecrübeye sahip, Ankara’da Gümüşhane dernekleri federasyonunu ilk kuranlardan. Aynı zamanda devletin çeşitli kademelerinde yönetici olarak çalışmış. Halen Sağlık Bakanlığı’nda daire başkanı olarak çalışıyor. Yardımcıları Gümüşhaneli hemşehrimiz Kemal Nalçacı Bey. Onun heyecanını da yakinen gördüm. Yaşça bizlerden büyük olmasına rağmen büyük bir heves ve istekle her toplantı günü mekanda yerini alıp derslere katılıp gelecek haftanın planlamasını yapıyor. Türk Patent Enstitüsü’nde yönetici olarak çalışıyor. Yine derneğin sekretarya işlerinde başkana yardımcı olan Gülhan hanımın da bu işte emeği büyük. Misafirlerini güler yüzle karşılayıp aynı içtenlikle uğurluyor.
Davet aldığımız da gittiğim mekandaki öğrencilerin heyecanı görülmeye değerdi. Çok dikkatli dinliyorlar. Anlatılan konulara çok ilgi duyuyorlar. Büyük şehirde hemşehri olarak bir araya gelmenin, varsa ortak sorunları paylaşmak ve çözüm aramak fırsatını da burada bulduklarından “tatil günü bu kahır çekilir mi?” demiyorlar. Tam tersine tatili fırsata çevirmenin mutluluğu var yüzlerinde…
Geçen yıl bu faaliyete katılanlara yıl sonunda bir sertifika töreni düzenlendi. Ramazanın son dan üçüncü günü düzenlenen törende ilimizin bütün bürokratları, siyasetçileri ve sivil toplum örgütleri bir araya geldi. Bakanlar ve milletvekillerimiz de eksiksiz katıldılar. Belgelerini büyüklerinin elinden alan öğrencilerimiz çalışmanın kendilerine kazandırdıkları konusunda duygularını dile getirdiler. Öyle geniş katılımlı bir meclisin gelecekte kendilerinden oluşacağının bilincine vardılarsa bundan daha büyük bir kazanç ne olabilir..!
Siz, Ankara’da bir üniversite kazanan değerli öğrenciler… hepinizi Gümüş Akademiye bekliyorlar. Başkanla görüşmemizde akademinin bu yılda açık olduğunu ve arkadaşları beklediklerini belirttiler.
Eh başka ne demeli.!
Öğrencilerimize sevgilerimizi gönderiyoruz…