AK Parti Gümüşhane İl Başkanı Av. Celalettin Köse Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile ilgili detaylı bir açıklama yaptı.
Kamuoyunda çıkan yanlış algıların ortadan kalkması için bütün vatandaşların cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini içeren anayasa değişikliği maddelerini okumasının oldukça önemli olduğunu belirten Köse, yanlış beyanlarla farklı algılar oluşturmak isteyen kişilere itibar edilmemesi gerektiğini söyledi.
Yeni maddelerin detaylı açıklamasını da yapan Köse: “Hepimizin malumu önümüzde yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi için bir halk oylaması var. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili kamuoyunda çok farklı algılar oluşturulmak isteniyor. Vatandaşlarımızın yeni sistem ile ilgili bütün maddeleri okuması bu yanlış algıları ortadan kaldırmak için oldukça önemli. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili yanlış beyanlarda bulunup farklı algılar oluşturmak isteyen ve kamuoyunda gündem yaratma çabası içerisinde olanlara ise itibar edilmemeli. Bizler Ak Parti teşkilatları olarak 16 Nisanda yapılacak olan halk oylamasına kadar vatandaşlarımıza yeni sistemi ve neden evet demeleri gerektiğini anlatacağız. Kamuoyunda farklı algılar oluşturmak isteyenlere de asla müsaade etmeyeceğiz. Bizim neye ve niye evet dediğimiz gayet açık. Bunları vatandaşlarımızın da bilmesi lazım.” İfadelerini kullandı.
Öte yandan vatandaşların evet demelerinin ülke geleceği açısından önem arz ettiğini ifade eden Köse, yeni sistem için neden evet denilmesi gerektiğini 7 maddeyle açıkladı;
*Yeni sistem ile birlikte seçimden mutlaka tek başına iktidar çıkacak. Siyasi istikrar kalıcı hale gelecek.
*Hızlı ve etkili yönetim; ekonomik büyüme, refah ve kalkınmanın garantisi olacak.
*Vesayet sistemi tamamen tasfiye edilecek. Yasama (Meclis) ve yürütme (Hükümet) güçlenecek.
*Güçlü hükümet, huzurun güvenliğin ve özgürlüğün teminatı olacak.
*Meclis asli işlevi olan yasa yapmaya odaklanacak ve hükümeti millet adına denetleyecek.
*Cumhurbaşkanı yüzde 50’nin üzerinde bir oy ile doğrudan halk tarafından seçileceği için, siyasette birliktelik artacak, kutuplaşma azalacak.
*Güçlü hükümet sistemi, ülkemizi bölgesinde ve küresel siyasette daha etkili bir konuma yükseltecek.
AK Parti Gümüşhane İl Başkanı Av. Celalettin Köse’nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi maddeleri ile ilgili detaylı açıklaması ise şu şekilde;
*Milletvekili Seçilme Yaşı 25’ten 18’e iniyor
Gençlere siyasette alan açılacak. Seçme ehliyetine sahip olan seçilme ehliyetine de sahip olacak. Gençlerin bakış açısı daha fazla siyasete yansıyacak. Siyasete hareket gelecek.
*Milletvekili Sayısı 550’den 600’e Çıkıyor
Bu düzenlemeyle temsiliyet genişleyecek, artan nüfusun Mecliste temsili sağlanacak. Vatandaşlarımız kendi ilinde daha fazla temsilciye sahip olacak. Siyasette daha fazla temsil imkanı sağlanacak.
*Meclis Güçleniyor, Kanunları Hükümet Değil Milletvekilleri Teklif Ediyor
Kanun yapımında meclis iradesi ön plana çıkıyor. Meclisin bilgi edinme ve denetim yolları korunuyor. Meclis araştırması, genel görüşme, Meclis soruşturması ve yazılı soru yöntemleri geçerliliğini sürdürüyor. Yazılı soruya hükümet üyeleri tarafından 15 gün içine cevap verilmesi anayasal hüküm haline getiriliyor. Mecliste hazırlanıp kabul edilen kanunu Cumhurbaşkanı’nın geri göndermesi durumunda da son söz Meclisin oluyor. Meclis kanunu salt çoğunlukla aynen kabul edip tekrar gönderebiliyor. Meclise ilk defa Hakimler ve Savcılar Kurulu için üye seçme hakkı getiriliyor.
*Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve Meclis Genel Seçimi 5 Yılda Bir Aynı Gün Yapılıyor
Meclis seçimleri 4 yılda birden 5 yılda bire çıkıyor. Meclis ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri aynı gün yapılıyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde iki turlu doğrudan seçim sistemi uygulanıyor. Bu yolla 5 yıllık kesintisiz istikrar dönemleri geliyor. Halkın gündemi sürekli seçimlerle meşgul olmuyor. Erken seçim ihtimali azalıyor, kriz çözme ve uzlaşma kültürü ön plana çıkıyor. Birlikte yapılan seçimler birlikte çalışma kültürünü de destekliyor.
*Cumhurbaşkanı veya Meclis Seçimi Yenileme Kararı Verirse İki Seçim Aynı Anda Gerçekleşiyor
Cumhurbaşkanı’na ve Meclise, seçimleri yenileme yetkisi tanınıyor. Cumhurbaşkanı seçim kararı alabiliyor. Aynı şekilde Meclis de beşte üç çoğunlukla seçim kararı alabiliyor. İki seçim birlikte yapılıyor. Bu düzenleme esasen uzlaşma ve uyum getiriyor. Cumhurbaşkanı erken seçim kararı alırsa kendi süresini de kısaltmış oluyor. Birlikte erken seçim, sistem krizini önlüyor ve uzlaşma arayışının güvencesi oluyor.
*Cumhurbaşkanı’nın Partisi ile İlişiği Kesilmiyor
Milletin doğrudan Cumhurbaşkanı’nı seçmesi ile birlikte Cumhurbaşkanı’nın siyasi sorumluluğu doğuyor. Partili Cumhurbaşkanlığı ile siyaset daha samimi ve reel bir zemine kavuşmuş oluyor. Parti kurulları ve kanalları Cumhurbaşkanlığı makamının halkla iletişimini ve ortak akıl ile politika oluşturmasını kolaylaştırıyor.
*Cumhurbaşkanı’na Kararname Çıkarma Yetkisi Veriliyor
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde çift başlılık ortadan kalkacağı için, şu an Bakanlar Kurulu’nda olan kararname çıkarma yetkisi, hükümetin başı olan Cumhurbaşkanı’na devrediliyor. Cumhurbaşkanı idari düzenlemeleri Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yapıyor. Temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle siyasi haklar ve ödevler konusunda kararname çıkaramıyor. Anayasada kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda kararname çıkaramıyor. Kanunda açıkça düzenlenen konularda kararname çıkaramıyor. Kararname ile kanunlar çeliştiğinde, kanun hükümleri uygulanıyor. Meclisin aynı konuda kanun çıkarması durumunda kararname hükümsüz hale geliyor. Kararnameler Meclisin ve Anayasa Mahkemesi’nin denetimine tabi oluyor.
*Üst Düzey Kamu Görevlilerini Cumhurbaşkanı Atıyor
Cumhurbaşkanı üst düzey kamu görevlilerini kararnameyle atıyor ve görevden alıyor. Yeni yönetim işbaşına geldiğinde, hızla kendi ekibini kurup icraata başlama imkanına sahip oluyor. Atamalarda bürokratik gecikmeler ortadan kalkıyor. Performansa dayalı görev değişiklikleri hızla yapılabiliyor. Görevde ehliyet ve liyakat ön plana çıkıyor.
*Kurumlar il İlgili İdari Düzenlemeler Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Yapılıyor
Kurumların yapısal dönüşümleri, benzer iş yapan birim veya kurumların birleşmesi kolaylaşıyor. Günümüz hız çağı, yeni teknoloji ve uygulamaların gerekli kıldığı kurumlar hızla hayata geçiriliyor. Kurumsal düzenlemeler ile uğraşmayan Meclis, esasa ilişkin konulara ve kanun yapımına daha fazla zaman ayırabiliyor. Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile yerel tüzel kişiliğe sahip kurumlar kurulamıyor.
*Sorumlu Cumhurbaşkanlığı Geliyor
Cumhurbaşkanı’nın “sorumsuzluğu” ortadan kalkıyor, yani “yetkili ama sorumsuz” olmaktan çıkıyor. Cumhurbaşkanı’na denetim ve cezai sorumluluk geliyor. Cumhurbaşkanı şu anki anayasaya göre meclisin dörtte üç oyuyla yalnızca vatana ihanetten yargılanabiliyor. Şimdi ise hakkında herhangi bir işlediği iddiasıyla soruşturma açılabiliyor. Hakkında soruşturma açılan Cumhurbaşkanı erken seçim kararı alamıyor. Yeni sistemde Cumhurbaşkanı Meclise ve millete karşı sorumlu oluyor. Bugünkü sistemde Cumhurbaşkanı’nın tek başına yaptığı işlemler yargı denetimine tabi değildir. Yeni sistemde Cumhurbaşkanı’nın bütün iş ve işlemleri yargı denetimine açılıyor.
*Bütçe Hazırlama ve Sunma Yetkisi Cumhurbaşkanı’na Veriliyor
Bütçe kanunu teklifini hazırlayıp Meclise sunma yetkisi Cumhurbaşkanı’na veriliyor. Bunun dışında kanun teklifi verme ve yapma yetkisi Mecliste. Bütçe Kanunu ile Kesin Hesap Kanunu aynı maddede birleştiriliyor, Mecliste birlikte görüşülüp karara bağlanıyor. Bütçe kanunu Mecliste onaylanmazsa, öncelikle geçici bütçe hazırlanıyor. Bu da olmazsa bir önceki yılın bütçesi yeniden yürürlüğe konuyor. Böylece bütçe ile ilgili nihai karar Meclise ait oluyor.
*Sıkıyönetim Kalkıyor, OHAL Yeniden Düzenleniyor
Sıkıyönetim uygulaması tarih oluyor. Olağanüstü Hal, 15 Temmuz hazin darbe girişiminin sonuçları ve terör tehditleri de göz önüne alınarak, yeniden tanımlanıyor. Mevcut sistemde Bakanlar Kurulu yetkisinde olan OHAL ilanı, yeniş sitemde Cumhurbaşkanlığı’na veriliyor. OHAL ilanı aynı gün Meclisin onayına sunuluyor. Meclisin OHAL’i uzatma, kısaltma ya da kaldırma yetkisi bulunuyor. Bu dönemde çıkan kararnameler üç ay içinde meclis tarafından onaylanmaz ise hükümsüz kalıyor. Cumhurbaşkanı OHAL ilanını ve OHAL kararnamelerini Meclisin onayına sunduğu, Meclisin OHAL’i uzatma, kısaltma ya da kaldırma yetkisi de olduğu için, Meclisin bu konudaki denetleme gücü ve sorumluluğu ön plana çıkıyor. OHAL de olsa seçim süreci tamamen YSK’nın denetiminde gerçekleşiyor. OHAL terörle mücadeleyi hedeflediği için güveni artırıyor. Vatandaş güvenli bir ortamda özgür iradesini sandığa yansıtıyor.
*Yargının Bağımsızlığı İfadesine “tarafsızlığı” da Ekleniyor
Yargının bağımsız olması yetmez, tarafsız da olması gerekir. Tarafsızlığı anayasal hüküm haline getiriyoruz. Anayasamıza eklenen bu ibare yargıya olan güveni arttıracaktır. İleride yapılacak yargı düzenlemelerinde esas kabul edilecektir. FETÖ ve benzeri terör yapılanmalarının yargı içinde güç kazanması engellenecektir.
*Yargı Sivilleşiyor
Askeri yargı tümüyle kaldırılıyor. Sadece disiplin mahkemelerine izin veriliyor. Askeri mahkemeler sadece savaş halinde kurulabiliyor. Yargıda birlik geliyor. Asker ve sivil ayrımı ortadan kalkıyor. Vatandaşlarımızın hepsi aynı yargı kurumlarına tabi oluyor. AB müktesebatına uyumlu bir uygulama daha hayata geçirilmiş oluyor.
*Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na Yeni Düzenleme Geliyor
HSYK’nın yapısı ve seçim yöntemi değişiyor. Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) oluyor. Üye sayısı 22’den 13’e, daire sayısı 3’ten 2’ye düşürülüyor. Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı’nın mevcut durumu korunuyor. HSK’nın 4 üyesi mevcutta olduğu gibi Cumhurbaşkanı tarafından seçiliyor. HSK’nın çoğunluğunu oluşturan 7 üye ilk kez Meclis tarafından, nitelikli çoğunluk ile seçiliyor. Meclise üye seçimi düzenlemesiyle demokratik meşruiyet güçlendiriliyor. Yargı kurumu üyeleri arasında seçime dönük rekabet ve gruplaşma son buluyor, Meclisin iradesi öncelik kazanıyor. Yeni düzenlemeyle FETÖ tipi yapılanmaların HSK’ya etki etme imkânı ortadan kaldırılıyor.
(Kaynak: Gümüşhane AK Parti İl başkanlığı – 6.03.2017)