15 Şubat 2018 Gümüşhane’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 100. Yıl dönümü.
1916 yılı Haziran- Temmuz aylarında Ruslar Gümüşhane’yi işgal ederler. Dolayısıyla Gümüşhane iki yıl düşman işgalinde kalır.
Ordumuzun kahramanca mücadelesi sonunda 15 Şubat 1918 tarihinde Gümüşhane’de işgal sona erer.
Gümüşhane, 1916 yılında sadece Ruslar tarafından işgal edilmemiş, Rus işgalini fırsat bilen içimizdeki Ermenilerin de hainlik ve kahpeliğine kurban gitmiştir.
1916 yılında Rusların işgalini fırsat bilen Ermeni çeteleri, Gümüşhane’de suikastlere başlarlar. İleri gelen tanınmış Gümüşhanelileri suikast yaparak şehit ederler.
Ermeni suikastçılarının kurbanlarından biri de Hüseyin Hüsnü Efendidir.
Hüseyin Hüsnü Efendi (Selçuk), 1916 yılında Torul’da sorgu hâkimidir. Kendisini iyi yetiştirmiş Gümüşhane’nin önemli müderrislerindendir. Aynı zamanda Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî Hazretleri’nin de talebelerindendir. Ondan ders almıştır. Gümüşhane’de evini medreseye çevirmiş, çocuk ve gençlere ders vermiştir.
Ermeni çeteleri bu âlim zatı da kara listeye alırlar ve 1916 yılında bir suikast planlarlar.
Ermenilerin art niyetlerini öğrenen dostları Hüseyin Hüsnü Efendi’ye durumu anlatırlar. Gümüşhane’yi terk etmesini isterler. O da Hasanbey mahallesinin kayalıklarından Topal mevkiine, oradan da Aktutan köyüne ulaşmak üzere yola çıkar. Ama, Ermeniler, Hasanbey mahallesi kayalıklarında arkasından kurşunlayarak Hüseyin Hüsnü Efendiyi şehit ederler. 1861 doğumlu Hüseyin Hüsnü Efendi şehadete eriştiğinde 55 yaşındadır.
Hüseyin Hüsnü Efendi şehit edildiği kayalıklar üzerine defnedilir. Hasanbey mahallesinin kadınları kayalık olan bu yere günlerce toprak taşıyarak Şehit Hüseyin Hüsnü Efendi’ye mezar yaparlar. ( Hasan Bey Mahallesi Anafartalar caddesi arkası)
Şehit Hüseyin Hüsnü Efendi’nin oğlu Hikmet Talat Selçuk, 1936 yılında Hasanbey mahallesinde ikamet eden Fadime adlı bir hanımın isteği ile babasının şehit edilmesinden 20 yıl sonra mezarını yaptırmaya karar verir. Mezarın yapım işini Torul Kalecik Köyünden İsmail Kara üstlenir. Mezarın yeniden yapımına başlanır. Yapım sırasında üzerinde yeterli toprak olmadığı için kabrin içi görünür. Mezarı yapan İsmail Kara ve Şehit Hüseyin Hüsnü Efendi’nin oğulları, babalarının şehit edilmesinin üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen, Şehit’in bedeninin çürümediğini, elbisesinin bile sağlam durduğunu, cesedin sol tarafında bir morarma olduğunu görürler. Hatta Prof.Dr. Erdoğan Selçuk’un babası Nimetullah Selçuk, babasının çürümeyen çeketinden bir parça alır, yıllarca o parçayı cebinde taşır. Mezarın açılması sırasında ayrıca güzel bir kokunun etrafa yayıldığını görürüler.
Torunu Prof.Dr.Erdoğan Selçuk, Dedesi Şehit Hüseyin Hüsnü Efendi’nin Hasanbey Mahallesi Anafartalar Caddesindeki mezarını 2002 yılında yeniden yaptırır.
Şu anda Şehit Hüseyin Hüsnü Efendi; kabrinde Hasanbey Mahallesi kayalıklarından Gümüşhane’yi beklerken, mezar taşının yanındaki al renkli Türk Bayrağı da Şehit Hüseyin Hüsnü Efendi’yi beklemektedir.
ŞEHİT HÜSEYİN HÜSNÜ EFENDİ, GÜMÜŞHANE’NİN KURTULUŞ SEMBOLÜ OLMALIDIR
Şehit Hüseyin Hüsnü Selçuk, Gümüşhane’nin düşman işgalinden kurtuluş yıl dönümlerinde resmi programlara dâhil edilmeli ve Hasan Bey Mahallesi Anafartalar caddesindeki kabri başında bir anma töreni düzenlenip Kur’an okunmalıdır.
Diğer taraftan yine Gümüşhane Belediyemiz tarafından Şehit Hüseyin Hüsnü Efendi’nin kabri ve kabir çevresinde bir mekânsal düzenleme yapılmalıdır.
Şehitlerimiz bu vatanın bekçileridir. Bunlardan biri de Hüseyin Hüsnü Efendidir. Bu önemli şehidimize gerekli ihtimam gösterilmelidir.
Gümüşhane’nin manevi bekçisi Şehit Hüseyin Hüsnü Selçuk başta olmak üzere tüm şehitlerinize Allah’tan rahmet diliyor ve ruhlarına FATİHALAR gönderiyoruz.
EL FATİHA.
(Not: Bu bilgileri Ömer Salantur Bey’le ziyaret etiğimiz Ankara’daki evinde 12 Kasım 2015 tarihinde bize anlatan Şehit Hüseyin Hüsnü Efendi’nin torunlarından Sayın Fatma Günay Edeer Hanıma (90), Fatma Günay Hanım’ın arkadaşlarından Sayın Perihan Yeniçeri Hanım’a, Şehit Hüseyin Hüsnü Efendi’nin torunlarından Gümüşhane’de diş tabipliği yapan Sayın Arif Hikmet Eskicioğlu’na, Sayın Hocamız Prof.Dr. Erdoğan Selçuk Bey’e teşekkür ediyorum. H.P.)
Güzel günler dileğiyle.