Yusuf Sadık, Gazeteci, Yazar
Bir şehrin değeri, yalnızca coğrafi özelliklerinden değil, yetiştirdiği insanların memleketine duyduğu bağlılık ve bu bağlılığa verdiği karşılıkla ölçülür. Dr. Metin Akagün, Gümüşhane’nin bağrından kopup gelen, her adımıyla memleketine onur katan, ilim ve vefa yolunda kararlılıkla yürüyen bir isimdir.
1939’da Gümüşhane’de doğan Metin Akagün, adeta bir eğitim ve sanat mirasının temsilcisi olarak dünyaya geldi. Babası Fahri Akagün, Cumhuriyetin yapı taşlarını döşeyen, cehalete karşı tebeşirle mücadele eden bir maarif memuru ve başöğretmendi. Amcası Remzi Akagün ise 1916’da Gümüşhane’nin işgali sırasında duyduğu bandodan ilham alarak müziğe yönelmiş, Halkevi’nde fahri keman dersleriyle sanatı yaşatan bir öğretmendi. Böylece Metin Akagün, bir yanda kalem, diğer yanda keman yayıyla şekillenen bir ailenin evladı olarak büyüdü.
Hayat yolculuğu onu İstanbul’a taşısa da, ticaret dünyasındaki başarıları memleket sevgisini asla gölgede bırakmadı. Aksine, iş dünyasının sunduğu imkanları vatanına hizmet için bir fırsata dönüştürdü. Gümüşhaneli Sanayici ve İş Adamları Derneği (GÜSİAD) ile Gümüşhane Kültür ve Kalkınma Derneği’nin kurucuları arasında yer aldı ve her iki derneğin başkanlığını üstlendi. Bu görevlerde yalnızca adını yazdırmakla yetinmedi; emeğini, yüreğini ve alın terini ortaya koydu.
Dr. Metin Akagün’ün vefası, yaptığı bağışlarla somutlaştı. Gümüşhane’deki taşınmazlarını hiçbir karşılık beklemeden Gümüşhane Üniversitesi’ne bağışlayarak, memleketine duyduğu derin saygıyı gösterdi. Bununla da yetinmedi; Süleymaniye Mahallesi’nin Hanege yamaçlarında 25 bin fidan dikerek doğaya olan borcunu ödedi. Bugün o fidanlar, rüzgârda sallanırken onun adını anar.
Akademik dünyada da iz bırakan Akagün, üniversitelerde verdiği derslerle yalnızca bilgi değil, bir yaşam felsefesi de aktardı. Türkiye’nin stratejik zenginliklerinden “bor” madeni üzerine kafa yordu; yerli ve milli projelerle bu kaynağı değerlendirme vizyonuyla dikkat çekti.
Çevresinde “Metin Abi” olarak anılır. Bu hitap, bir unvandan öte, saygı, sevgi ve güvenin birleşimidir. Kimi zaman bir ağabey, kimi zaman bir öğretmen, kimi zaman da gölgesinde huzur bulunan bir çınardır o.
Dr. Metin Akagün, saygın bir geçmişin, örnek bir bugünün ve ilham veren bir geleceğin sembolüdür. Gümüşhane, onun gibi evlatlar yetiştirdiği için şanslıdır. Ve bizler, böylesine değerli bir gönül insanını tanıma ve yazma onuruna eriştiğimiz için mutluyuz.
