Aslında yazı başlığımızın, “yaklaşan yıla merhaba” şeklide olması gerekirken, neden “Hep birlikte geleceğe”, dememizin elbette bir sebebi olmalı.
Yeni yıl demiyorum çünkü yıllar yenilenmiyor, ardışık sayılar olarak sırası gelen yıl yaşadığımız yıl oluyor. Demem o ki? Eğer bir yenilikten söz etmek istiyorsak, o da, yanlışlardan arındırılmış yeni donatılarla dolu, düşünen kafalara sahip bireylerden oluşan bir toplum modelini oluşturmak olmalı gelecek yılda…
“Hep Birlikte” (Bir arada , beraberce) sözcüğü , sonuna geldiğimiz 2019 yılında sıkça kullanılan bir deyim olmuştur. Bana göre, yapılan hizmetlerin, verilen demokrasi mücadelesinin , kalkınmamızın, geleceğe güvenle bakmamızın özellikle vatan savunmasındaki başarımızın, hasılı Yüce Türk Milletinin bütün unsurlarının arasındaki bağın çimentosu olmuştur hep birliktelik…
Hemen her toplantıda ve verilen toplu mesajların tamamının sonunda ki vurgunun (birlik) sözcüğü üzerinde yoğunlaştığını gözlemledik ve biliyoruz. Algılarımız ve edindiğimiz izlenimlerin üzerimizdeki motivasyonu sonucu, “Birlikten dirlik doğar özlü sözü” nün de pekiştirdiği , “Hep Birlikte” deyiminin yeterince anlaşılması ve okurlarımızla da paylaşılması gerektiği görüşümü ortaya koymamın başlıca nedeni olmuştur.
Bu ve benzeri deyimler toplumdaki her birey tarafından duyulduğunda aklımızda oluşan ilk anlamı, yan ve mecaz anlamı değil temel anlamıdır. Yani herkesçe bilinen ve en yaygın olan anlamıdır. Örneğin: Yüce Türk Milletinin, “Vatan, söz konusu olunca gerisi teferruattır” anlamlı sözünde birleştiği, talihsiz 15 Temmuz kalkışımına dur dediği ve “Barış pınarı” harekatında, tüm Dünya’ya karşı kenetlenmiş , “tek bilek, tek yürek olarak” verdiği destek gibi…
Özetle: 2020 yılı için, ne yazmak istersin? Sorsalar bir kez daha Birlikteliğimizden söz etmeği yeğlediğimi söylerim. Tüm başarıların sırrı birlik olmaktan geçtiği için.
“Hep Birlikte” diyoruz ve şunları da bilmenizi istiyoruz…
Birlikteliğin temel koşullarından bazıları var ki? Onlar asla ötelenemez. Var olan vicdanlar Yüce Yaradan’a bağlı olmalı ve bireyler birbirlerine asla zarar vermemelidirler. Tüm insanlar, birbirlerini iyilikle ikaz ederek davranışlarını düzenleme kuralını benimsemelidirler. Bir arada yaşamaya mecbur olan insanlar birbirlerine karşı olan görevlerini büyük bir öz veri ile yerine getirmelidirler. Aksi halde düzenli ve huzurlu bir hayatın tesis edilmesi güçleşir. Hatta tesis edilemez bir hal alır…
Hiç bir hürriyet toplumun kötülüğüne kullanılmamalı, bir hürriyetin bitiş noktası diğer bir hürriyet için başlangıç noktası olduğu hatırda tutulmalı…
Netice itibarı ile, “Ben insanım ve insanca birlik içinde yaşamak istiyorum” diyen herkes ,sevgi ve saygı kurallarına uygun ilişkiler içinde, yaşadığımız toplumu huzur ve güven toplumu haline getirir..
Bu da bizleri bir arada tutmaya yeter de artar bile. Diyelim.
Ve “HEP BİRLİKTE GELECEĞE” yelken açalım…