Ali Özdoğan
İz’an yok, şöyle bir durup düşünmek, hak getire…
Hani hassasiyet, hani hüsn-ü zan..
Nasıl bir yapımız var?
Anında gaza gelip harcamaya odaklı..
Onun için yıllardır salgılarını akıtarak, algı peşinde kimileri..
Ve bizi birbirimize kırdırıp menfaatleri adına kolayca yönlendiriyorlar..
Siyaset, ticaret eğitim bir türlü temizlenemiyor bu salgılı algıdan..
Donalds’ından King’ine, Fred’inden starbaks’ına Dominos’undan bilmemnesine memleket insanımı yedirerek medeniyet! seviyesini yükselten yabancı şirketlerin pastasını küçülterek neşv u nemâ bulan ve yılların emeğiyle büyüyen bir güzide firmamızı, yalnızca iki şubesinde ve artık kirli odaklarca bulaştırıldığı fikri ağır basan, maddi bir katkısı da olmayan zerre miktar domuzlukla kapatalım, iflasa sürükleyelim öyle mi?
Yahu yazıklar olsun bize…
Yazıklar olsun mal bulmuş mağribi gibi duyar duymaz saldırmaya başlayan insanımıza..
Pas almış santrfor edası ile hücuma geçen boşboğazlarımıza..
Yazıklar olsun..
İkibinli yıllar öncesinde, Türk devlet yetkililerinin her Amerika seyahatinde, yetkililerin eline tutuşturulan Donald’s dosyasını bilmeyenler, memleketini çiftlik gören ve her türlü ticari hileye hazır bu tarz oyuncu firmaları keşfedemeyecek kadar umarsız olan, onların gazıyla kolayca ‘vurun kahpeye’ diyebilen bizlere, ‘yazıklar olsun..’
Köfteci Yusuf, milli meselemiz haline gelmiştir.
Ticari hayatıma devam etseydim bulunduğum şehire gelmesi adına bütün gayretimi gösterirdim..
Aldanmayalım, yanında olalım desteğimizi gösterelim diye…
Burada olsa emin olun eşi dostu toplayıp her gün giderdim..
Bu pahalılıkta hem de..
Bence Köfteci Yusuf milli meselemizdir..
Köftesini yiyerek Yusuf’u yedirmeyelim..