Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Sosyal Medya

Ödüllü Bilim Adamı Prof. Dr. Cihat Yaşaroğlu Değerler Eğitiminin Önemini ve Kapsamını Anlattı

Bilimleri Işığında Yaratılış İnternet

Bilimleri Işığında Yaratılış İnternet sitesinin “Değerler Eğitimi” ile ilgili sorularını cevaplandıran İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi ve Çocuk Üniversitesi Müdürü Prof. Dr. Cihat Yaşaroğlu, değerler eğitimi ve kapsamı ile ilgili çok önemli bilgiler verdi.

İstanbul Kanlıca Mihrabat Korusu’nda 25 Mayıs 2024 tarihinde düzenlenen  törende “Akademik Altın Kalem” ödülü de alan Prof. Dr. Cihat Yaşaroğlu’nun “Değerler Eğitimi” konusundaki  önemli açıklamalarını  anne babalar başta olmak üzere tüm  aile bireylerinin ve öğretmenlerin izlemesini tavsiye ediyoruz.

Prof. Dr. Cihat Yaşaroğlu’nun açıklamasından kısa notlar:

*Değerler eğitiminin ilk başladığı yer ailedir. Hatta doğmadan önce başlıyor. Yani anne karnında çocuğun istenip istenmediği, annenin dinlediği müzikler, ruh hali, aile içindeki iletişim – etkileşim bunların doğrudan veya dolaylı bir şekilde çocuğu etkilediğini görüyoruz. Çocuk dünyaya geldikten sonra annenin özellikle şefkati, sevgisi ona o şefkati ve sevgiyi göstermesi çocuğun bir güven ortamında olmasını hissettirecek şekilde sevgi verilmesi esasında bu değerler eğitiminin en baştaki dayanaklarından birisidir.

*Değer doğuştan gelen bir şey değil, burada ailenin önemi oldukça ön plana çıkıyor. Aile bu konuda hassas olmalı. Ben çocuğuma değerleri nasıl kazandırabilirim diye bir arayış içerisinde olmalı. Yaşam boyunca aslında rol model olmanın önemini burada görüyoruz. Hani “nefsini ıslah etmeyen başkasını ıslah edemez” buradaki nefsini ıslah etmeyen evde anne baba ise değerler eğitimi tesir etmez, okulda öğretmense değerler eğitimi tesir etmez, medyada fenomense değerler eğitimi tesir etmez. Dolayısıyla önce nefsimizden başlamamız lazım. Bu açıdan çok şey söylenebilir. Özellikle ailenin bu konuda bilinçlenmesi birinci basamağı oluşturuyor. Zaten bilinçlenen aile ne yapması gerektiğini de bu vesileyle öğrenmiş oluyor. Şu da önemli herhalde. Hangi döneminde hangi değerin verilmesi. Bütün değerler çocuğa aynı dönemde verilmiyor herhalde, bunun bir yaş ve dönemsel boyutu olmalı.

*Adaletin ne olduğunu siz çocuğa izah etseniz bile 3 yaşındaki bir çocuk, 5 yaşındaki bir çocuk anlamaz. Ama sizin herhangi bir şeyi bölüşürken insanlar arasında adil olmayan bir bölüşüm yaptığınızı fark eder”

*Sorumluluk eğitimini çocuğa daha küçük yaşlardan itibaren verebiliriz. Mesela evde sofra kuruluyor, herkes bir vazife görüyor. Çocuğun da örneğin bir kaşığı dahi getirmesi onun için değerlidir. Burada bazen anne – baba şefkatini yanlış kullanıyor, “çocuğuma iş yaptırmayım, çocuğumu üzmeyeyim, çocuğumu yormayayım” gibi düşünürken aslında çocuğunun, -hiç belki farkında olmadan- bir ömür  boyu başkasından destek bekleyen, başkasının gölgesinde yaşamaya çalışan bir kişilik haline gelmesine de sebep olabilir.

Kaynak: www.bilimlerisigindayaratilis.org