GAMLANMA GÖNÜL
Gamlanma gönül aşk dediğin burda yalanmış
Sevda çekenin firkati var zârda kalanmış
Bul Rabb-i Rahîm Rabb-i Kerîm Rabb-i Cemîli
Esmâda o sır sanma güneş camda olanmış
GÜZ GELDİ
Mevsim geçiyor yaprağı dökmüş gibi rüzgar
Güz geldi benim sîneme batmakta o bin hâr
Ah yâreliyim yârelerim geçmedi zinhar
Güz geldi benim sîneme batmakta o bin hâr
KİM VERDİ GÜZELLİK SANA
Kim verdi güzellik sana yar ah niye varsın
Dünyaya sığışmaz o gönül ahrete yarsın
Gel harcama kalsın ebediyyen seni sarsın
Dünyâya sığışmaz o gönül ahrete yarsın
ZİKR-İ HÛDA
Masmavi denizler gibi ruhlardaki şenlik
Kalpler coşuyor zikr-i hüdâdan ne esenlik
Hû hû diyerek kalmadı şer nef’s ne de benlik
Kalpler coşuyor zikr-i hüdâdan ne esenlik
YÜZSÜZ
Sirâtal müstakim ister verir söz kırk kez utanmaz
Çıkar çıkmaz cayar yüzsüz döner Allah’tan utanmaz
HAK SÖYLER GÖNÜL
Düştü gözden çün mecaz yar şimdi Hak söyler gönül
Gölgelerden kıldı firkât Hakkı zikreyler gönül
Mâsivâdan çekti bin ah fânidir hem mahlukat
Gölgelerden kıldı firkât Hakkı zikreyler gönül
RUHUM SEVMİŞ
Şen gözlerinin nurunu her görse ışıldar
Ruhum ki senin ruhunu sevmiş nice yıllar
Bil sen ebediyyen sanadır aşk sana dildâr
Ruhum da senin ruhunu sevmiş nice yıllar
AN-I SEYYALE
Ne nehârı ne leyâli ah hayat-ı hayâli var
Ayık uyanıklık değil bir yarı rüyâ hâli var
An-ı seyyaledir demiş yaşamak’çün ya velîler
Uyanan şol çileliler sırr-ı teklif melâli var
KADERİN YAZDIĞI
Seni yazdı Rab ezelden kaderimde gizliyormuş
Seziverdi sanki ruhum sevecek ya izliyormuş
Susuyordu aşka küskün kimi dertli gamda üzgün
Seziverdi sanki bir gün sevecek ya izliyormuş