DİL HARAP OLDU YETER
Dil harab oldu yeter ah şad’a mecal kalmadı
Bin firâkın ateşinden vasl içün hal kalmadı
Narın nuruna kandı da onunla yandı yazık
Bitti ömür idi azık meyl-i cemal kalmadı
GÜYA AŞK’MIŞ
Güya aşk’mış sevda imiş şu tantana vü debdebe
Ar sıyrılmış nef’s kudurmuş başın kaldırmış edeb’e
Şeytan mı çalmış galebe tecerrüd eylemiş vicdan
Tedenni-yi demde insan hâşâ hayvanlığa gebe
BİL DİLRUBA
Ab-ı hayat olmuş sana sanki eşk-i mâtemim
Bil dilruba bin cevrine dahi yoktur sitemim
Ol kerimden ya nimetim geçmesin sensiz demim
Bil dilruba bin cevrine dahi yoktur sitemim
SIKSAN BİN ÖLÜM DAMLAR
Ah Nilüfer misâli gözyaşındasın şâir
Şiirler niçin acı elemli aşka dâir
Sıksan bin ölüm damlar her bir mısra-yı firkat
Bu aşk değil ki hırkat ecnebiden şeâir
KALP KIRIK GÖNÜL ISSIZ
Bî ümîďi virâneymiş inliyor zâlim diye
Kalp kırık gönül ıssız perişan hâlim diye
Artık sevgiler yalan yetti melâlim diye
Kalp kırık gönül ıssız perişan hâlim diye
EY CEFADAN LEZZET ALAN
Ey cefadan lezzet alan sanma sürer bu sürur
Zamanlısın devrin geçer zalim ellerin kurur
Çürüyecek bir bedendir hem cefanı ettiğin
Ahretindir tükettigin zulmün kendini vurur
SAADET BEKLER İKEN
Saadet bekler iken hasıl olur da hicran
Her yönüyle yıkılır tarumar olur insan
Ol aczin kapısından hakikat fehm’et o an
Yüzbinlerce derd olsa kâfi esma-i Rahman
BİR İMTİHAN BİR OYUN
Ya ben bana aidim ya kudretten âyine
Bir ömür vermiş Râhim göremezsen bak yine
Bir imtihan bir oyun ebedi olan şikâr
Kimi Esma aşikâr kimi bağlı sâyine
BİR BEKLEYİŞ
Ümîde açılan gönül misâli
Ruhumda heyecan uçsuz bucaksız
Bir bekleyiş sorma ah o visâli
Belki şefkat dolu belki kucaksız
RABBİN MURADI VAR
Bülbül müdür inleyen nağme-i feryadı var
Hangi güldür acaba ne derinden yâdı var
Ah hikmettir bu sevda çözülesi muammâ
Baharlar geçer amma bil Rabbin murâdı var
İMAN KEMALAT İMİŞ
Adem kendini ulular
Elinde zanneder yular
Denizde kesilir sular
Hayat garip hâlât imiş
Ah iman kemalât imiş