SEN
Ruhun güzelliğiyle gönül kapımı aç sen
Kor olmuş yüreğime gel âb-ı hayat saç sen
Tutmam tutmam coşkumu artık başıma taç sen
Kor olmuş yüreğime gel âb-ı hayat saç sen
İ’LEM
Gönül sayfalarına yazdı yüzlerce kalem
İmânı dava edip çektiler cevr vü elem
Hapisler medreseydi denmedi dolsa çilem
İmanlara zırh şimdi okunan her bir i’lem
MUHAMMED MUSTAFA
Ne sensin ne ben benim nefis gelsin insafa
Ruhlar tasaffi eyleyip dizilsin ulvî saf’a
Yetti nâdân yetti gaflet insaf içredür safâ
Hüsn-ü misal anlasana ol Muhammed Mustafa
KULUN HALİ
Bin yâre açtı derinde hâl-i melali kulun
Sirayet-i ruh eyledi hâşâ kulu pis pulun
Ah akıl tedenni eylemiş menzili inmiş göze
Muamma mıdır ki çöze mülkü bir beyaz çulun
SİRET KURT SURET KOYUN
Korktum insanlardan imiş şu şeytanî tuzaklar
Çare olur mu bilemem kaçabilsem uzaklar
Çözmek elimde değil ah sîret kurt suret koyun
Oyun içre bin pis oyun ancak ahiret paklar
FİRKATİN DAĞLIYOR
Ah hasret içresin gönül hem ne derin yârelerin
Firkatin dağlıyor amma bil ki serâp çarelerin
Leylâ dönmeyecek artık rüyadır mehpârelerin
Firkatin dağlıyor amma bil ki serâp çârelerin
UYAN GÖNÜL
Ayine-i hayal oldu saç sarı gözler elâ
Şems içün aşk amma cama vâ esefâ ne bela
Ziyana düçar şu ömür gölgede uyan gönül
Ol kerimden ya gül bülbül bul okunmadan sela
AŞIĞI MECNUNA SOR
Gizler mi sandın gönül aşk ise gözden taşar
Aşığı mecnuna sor o leylasıyla yaşar
Kime âb-ı hayat kim bigâne boydan aşar
Aşığı mecnuna sor ah o leylayla yaşar
GEL EY GÖNÜL
Ümmîd edilen ol âtî vehm-i hiss-i hayat imiş
Zikr-i hû kim dersaâdet en latif hissiyat imiş
Gel ey gönül hak yoluna uzak etme itaati
Yok hayatın bir saati an rasûle beyat imiş
NEFS-İ NADAN
Böbürlendin nefs-i nâdân sahiplenip kudreti
Gördün kendin gibilerin beş para etmez eti
İz’ân eyle varsa nefes hû de eyleme ziyan
Yetmedi mi artık uyan can ödemez diyeti
VAKTİ KAZA YAKLAŞIR
Hak için zerre vefa utanıp gözetmeden
Cennet gibi nimeti hayal bile etmeden
Vakt-i kazâ yaklaşır şol âlem uzaklaşır
Toprakla kucaklaşır fenâya gider beden
GAZEL
Ah baharlar gül getirsin beklemem hiç yaz ne kış
Bülbülün her nağmesinden aşkı tatsın cümle kuş
Aşkı söyler şol tegannî dinle sen hoş şarkılar
Duy bahardan ruha nakştır her şafaktan sesleniş
Ah ne hikmet şen gülüşler arkasından bin elem
Uçtu yıllar vâ esefâ tez bitermiş tatlı düş
Nefs te kurmuş bin tuzak var içte düşman aldanup
Ger düşersen anla artık ağlamak tek kâr imiş
Gel buyur sen tut mihenk kim anda yol bul ey gönül
Say ki son dem hû de zikret vakt-i vuslat hoş gidiş
Ah bekâ var çâredür hem şevke gel sen yâd edüb
Burda cennet orda cennet hep gidenler yâr imiş
EY CAN
Var edilen yâri bırak var edenle var ol ey can
Cümle mecâzı kıl ırak bir tek var’a yar ol ey can
Tez söner bir şûle hayat göz açtın kapanır heyhat
Durdurulmaz bir seyahat bir tek var’a yar ol ey can