RUBAİ MISRALARINDA HİKMET DAMLALARI (40) - GÜMÜŞHANE'DEN HABER - Yerel Haber SitesiGÜMÜŞHANE'DEN HABER – Yerel Haber Sitesi

21 Kasım 2024 / Kuruluş: 15 ŞUBAT 2012

RUBAİ MISRALARINDA HİKMET DAMLALARI (40)

Giriş Tarihi: 04 Mayıs 2020 - 12:03

Son Güncelleme: 04 Mayıs 2020 - 12:03

NEFİS

Nefis daim müptela keyfe mâyeşa heva
Sanır her derde deva varsa yoksa masiva

SENİ BİLMEK NE GÜZEL

Seni bin can ile sevmek seni bilmek ne güzel

Ki o Kur’an’a çeken aşk ne güzeldir ne güzel

Selavâtın ne güzeldir ya selâmın ne güzel

Ki o Kur’an’a çeken aşk ne güzeldir ne güzel

KAPATTIK GÖZÜMÜZÜ

Kapattık gözümüzü, gece eyledik zâhir

Güya korku ne imiş, hem kalplerimiz tâhir

Ta bir dost ayrılınca, görünür gerçek âhir

Kimi huşûyla bekler, kiminde yüklü kahır

TEZATLAR

Nefsi fırlar hâlinden küfrü durmaz kâlinden

Lokma yok helâlinden şeriat ister âdem

O başka bu başka der tek kendini derd eder

Kul hakkını önce yer şeriat ister âdem

HİZMETE TALİP LİBAS!..

Yakasında şık bir mendil ah hizmete talip libas

Sahte gülücük tatlı dil içerde gizli ihtiras

Şöyle geril vücudu kas saçacaksın ya iltimas

Varlıklıyla yakın temas vekil zengin asilde yas

YA RAB

Cisim Haktan giydi mânâ

Ah karşımda oldu cânâ

Nasıl baksam ki ben âna

Müstakim kıl beni Ya Rab

Niçün gelmişim cihana

İçtim âbı kana kana

Amma ten kabirden yana

Müstakim kıl beni Ya Rab

RUHUN KADER AĞINDA

Yankılanır suskunluğum vicdanın kulağında

Hançer olup yâre açar yüreğimin bağında

Haksızın yanına kor mu hiç insanı yaratan

Be hey gururuna tapan ruhun kader ağında

KARA GÖZLÜK

İstidâdı neyleyeyim ah benlik kaf dağında

Gurur kim mayayı bozar insan ta uzağında

Ruha kara gözlük olur göstermez hem Sâni’yi

Oyalar durur fâniyi şu ecel tuzağında

ŞİİR

Şiir doğar mı sancısız beşerde bunca acı

Güler mısralar yalancı derin bak elemi gör

CENNETİ İSTER GÖNÜL

Kış tazeler ümmîdi gel ey bahar gel be yaz

İz’ana vakit kalmaz saç beyaz kefen beyaz

Ah bahar yaz ruha az cenneti ister gönül

Der dâim olana gül amel defterini yaz

YA RAB

Cisim Haktan giydi mânâ

Ah karşımda oldu cânâ

Nasıl baksam ki ben âna

Müstakim kıl beni Ya Rab

Niçün gelmişim cihana

İçtim âbı kana kana

Amma ten kabirden yana

Müstakim kıl beni Ya Rab

AŞKA DÜÇAR

Duymadım ben târumâr olmuş gönülden tek sitem

Ah yalandır aşka dûçârım deyup hem ağlamak

Âşikan’çün gûl-i terdür cevri çekmek dem be dem

Ah yalandır aşka dûçârım deyip hem ağlamak

GARB

Bilirim içimdedir gizlenmiş binbir itin

Hayatını zehrettin hakka aşık zahidin

Şu şanlı tarihime kör eyledin gözleri

Tutamazsın özleri uyandı mücahidin

VİRÜS, ZULMÜNÜ KESTİ

Kimi içteki rezil gösterse de muteber

Susmaz şedit zulmünden gelirdi kanlı haber

Şimdi bombalarını eyle pis ruhuna süs

Kesti zulmünü virüs onla beraber geber

DİL YARESİ

Ne derin bir derd imiş geçmiyor dil yaresi

Mahir hekimler gelse bulunmuyor çaresi

Dil Kılıcıyla keser yine sığınır af’a

Ah zalim-i bî vefâ aşığın mehpâresi

KÖR YARIŞ

Bu kör yarış ahali melâl-i cinnet yeter

İstimal et hayâli ah âlî cennet yeter

GÖNÜL

Dünya nizâ’a değmez üç gündür altı üstü

Emr-i hakkı vâki gör ânın’çün kırma gönül

Zâlim nef’s tamâ edip sonsuz ebed’e küstü

Kötü söze selam de de geç aldırma gönül

Senin sevda dediğin o artık düşte gönül

Gör başının tâcını hele bir düş te gönül

Güldürme sakın deme aşk ilk görüşte gönül

Gör başının tâcını hele bir düş te gönül

HAKKIN NURU

Meğer âyineymişim ışıklarım güneşten

Hakkın nûruymuş gelen anne babadan eşten

IŞIKLI SİMALAR

Ne sen güzelsin hanım ne sen bey yakışıklı

Rabbin nuru parlayan ah simalar ışıklı

EŞK- U AŞK

Dîl perişan bî mecal olmuş yeter cevr ü cefa

Eşk-ü aşktan da usandım tarumar çeşm her defa

Derd-i âşikar içinde vaveyla güya safa

Eşk-u aşktan da usandım tarumar çeşm her defa

AŞK

Ta ezelden nağmedür kim ruha lezzet cümle dem

Amma bilmez âna düşen kimin’çün belâdur aşk

Ol esmâdur simâsında tecellîdedür âdem

Kıt iz’âna dâim mâtem göçmeden selâdur aşk

DİL YARESİNE İLAÇ BULUNUR MU

Bulunur mu bilemem yâre-i dile ilaç

Pâre pâre eyledi gönlümü başıma taç

Sözüm geçmez söylesem kalbini kalbime aç

Pare pare eyledi gönlümü başıma taç

ECEL

Şarkılar hecele nefsim hâlâ aklında davul

Sanmam ki söker ecele bomboş kenarda bavul

Acele et ah acele gel zikirle gecele

Sözün geçmez ki ecele bomboş kenarda bavul

MEVSİM-İ HAZAN

Erişti ruhuma derken mevsim-i hazan

Ah sürûra döndü hazan geldi ramazan

Hû de kazan Hayy de kazan kalmasın nizân

Ah sürûra döndü hazan geldi ramazan

İFTAR

Meğer açlık ne derd imiş olduk giriftar
Amma bizim derdimize yetişti iftar

VİRÜS

Ah Kapıların ardından oldum egemen

Heyhat virüs gelir diye saklandım hemen

Ya Rabbi affeyle beni akıllanmadım

Hâlâ o gaflette miyim seni anmadım

image_print

HABERLER