DERT
Gelen derde demez neden derd ârife kâm olur
Ol Şafi’den gaflet eden bin tarife râm olu
AH NEDENDİR
Ah nedendir anlamadım bilinmek’çün bu çabâ
Kimi azmış yitirmiş ar nam’a oynayan rezil
Dalkavuğa rakkasedir ahlakı etmiş hebâ
Utanmayıp varsın dönsün kârı kalsın elde zil
KABİR SON VARIŞ
Söyle riyakâr nefsim söyle nedir bu yarış
Bilinirsen pür neşe gayrı surat bir karış
Ne zavallı yakarış hem bilse ne olur halk
Vakit biter artık kalk bak şu kabir son varış
AĞYARE İNANMIŞ
Mahzun duruyor sevdiceğim ah perişanmış
Ağyâre inanmış o yalan sözlere kanmış
Bilmez mi o nazdar beni hiç sevmedi sanmış
Ağyâre inanmış o yalan sözlere kanmış
PESPAYE
Suret-i haktandır güyâ menfaattır gâyesi
Kimi firka kimi dindir eksik olmaz pâyesi
İçi başka dışı başka gizler her dem kendini
Hamiyyet sunar fendini milletin pespâyesi
HESAP MAHŞERDE
Milletinin hizmetini eyler nefsine perde
Ah utanmaz hiç arlanmaz vicdan sürünür yerde
Fukaraya nâ alâka namlı görse yalaka
Ne yazık kalktı falaka hesap ancak mahşerde
ALDANMA (AKSAK USUL)
Kaldı ateşlerde dîl boşadır yanma
Sevgi deyip aşk deyip yine aldanma
Aşkı bilen kalmamış o bilir sanma
Sevgi deyip aşk deyip yine aldanma
AŞK
Bıktı gönlüm geçti senden der mi aşk
Baktı endam seçti tenden der mi aşk
Anla cânâ aşk değil bil yandığın
Rûha mânâ ten bedenden der mi aşk
ŞAKALI ARUZ
Ruhumda kalan hatıralardan sana baktım
Yaktım yine mektuplarının hepsini yaktım
Ah hatıralardanda mı ben naz duyacaktım
Yaktım yine mektuplarının hepsini yaktım
Suskun gönül âşık ile bir dem ülfet faslı yok
Ah neylesin sevse bile sevgilinin vaslı yok
Bir rüyâdır ne Mecnunun ne Keremin aslı yok
Ah neylesin sevse bile sevgilinin vaslı yok
CÂNÂ
Cânâ geçecek sevme vefâsız bilinir aşk
Derdin ne sorulmaz ki şifâsız bilinir aşk
Cevriyle yakar amma cefasız bilinir aşk
Derdin ne sorulmaz ki şifâsız bilinir aşk
EY YAR
Ben de bildim aşkı ey yar ah firaktan çâre ne
Söyle cânâ şol firaktan iftiraktan çare ne
Nûr-u nar ayyûka çıkmış mâhitap mehpâre ne
Söyle cânâ şol firaktan iftiraktan çare ne
SENDEN MİDİR?
Senden midir güzellik senden mi göz bakışlar
Vuslat nedir ya firkat senden mi bırakışlar
Ah ruh kimin beden kim nerden bu aşinâlık
Allah de sen o Hâlık yer gök melek alkışlar
KÖPEK (hiciv)
Ah kudurmuş pis bakışlar dişliyor olmuş köpek
Almamış ahlakı dinden nefse hapsolmuş köpek
Söylesen dinler mi asla şeytanından farkı yok
Mâzeret çok vakti dolmuş bet beniz solmuş köpek
SEN
Dil-i şeyda yetti artık dinle sen
Duymasın yar derde düştün inle sen
Aşkı bil ah etme şekvâ nîmete
İftihar et aşk deyû derdinle sen
AH A GÖNLÜM
Lâ yemuttur sanma dünya iftirakın vakti var
Ah a gönlüm bî habersin amma nâsın vakti dar
Şen geçirmektir murâdın anlarım ben ömrünü
Ah a gönlüm bî habersin amma nâsın vakti dar
REZİL
Yüzde sahte ifade güya kaş çatık.
Sözü kelimeleri hep küfre batık
Sen dînimle uğraşan rezil yaratık
Defol mısralarımı kirletme artık
SEVDA BİTECEK Mİ?
Yine hüzne düştü gönlüm geçecek bu ömr-ü fâni
Hani sevgi nerde sevdâ bitecek mi aşka mâni
İniler şu âşıkan hep nere koydu aşkı sâni
Hani sevgi nerde sevdâ bitecek mi aşka mâni
ÇELİŞKİ
Ne yaman bir çelişki yaşanır şu koltukla
Halka âmir görünmek olmak emire kukla
SEN
Güya naz edermiş sever sanma sen
Bırak sen de gönlüm aman yanma sen
Heves aşka benzer inan kanma sen
Yalan aşka düşmüşle aldanma sen
Bırak sen de gönlüm aman yanma sen
MEVKİ
Nazâr-ı amme’de mevki
Durdurmadı kabre sevki
Yazık zâyi oldu sevgi
Şimdi leyl’e döndü nehar
Bekle bekle gelmez bahar
Niçün insan böyle aymaz
İnsaniyetini saymaz
Yahu kedi midir doymaz
Şimdi leyl’e döndü nehar
Bekle bekle gelmez bahar
Bak alkışladı dalkavuk
Sen değil gördüğü kavuk
Güya eyledün tefevvuk
Şimdi leyl’e döndü nehar
Bekle bekle gelmez bahar