Şair Ali özdoğan
BİLSEN Kİ..
Bilsen ki benim kalb-i derûnumdaki ismin
Cânâ utanır söyleyemem görmeye gel sen
Gitmez ki hayâlimde durur sevgili cismin
Gel sen ne olur tutma beni ben gibi el sen
YA RAB..
Minik zaman diliminde üç gün yaşar ölür diri
Kendin anlamaktan beri inad kimi nâdân biri
Belli nefislerin kiri ya Rab eyle yoluna râm
Kalmaya hiç zerre haram kıl bizleri gönül eri
RUHUM ONU BEKLER
Dönecekmiş gibi yıllar gelecekmiş gibi yar
Yine rûhum onu bekler nicedir hasreti var
Bilemem ah ne demek kış ne şu saçlardaki kar
Yine rûhum onu bekler nicedir hasreti var
BEN SÜRÜKLENDİM
Bir hazânın yaprağından seyre daldım hâlimi
Ben sürüklendim o rüzgar üzre gördüm zâlimi
Olmuyor hiç derde derman sormuyor melâlimi
Ben sürüklendim o rüzgar üzre gördüm zalimi
DÜŞMEYEN BİLMEZ
Belki Leyla’dan hatırlar derdi var Mecnun gibi
Düşmeyen sormaz nedir aşk kavrulan memnun gönül
Kim bilir derman bu yârem der yanar bir mum gibi
Düşmeyen bilmez nedir aşk kavrulan meftun gönül
BİLİMİN KÖRLERİ
Ne diyor yaprağı bilmem ne çiçeklerdeki giz
Ya ağaç meyve sunarken ne o ardındaki iz
Göremez gözlerimiz ah koca âlim kimimiz
Okuduk amma ve lakin bilimin körleri biz
EY NAZENİN
Sende bıraktım benim kalb-i perîşanımı
Korkuyorum hâlimin arzına ey nâzenin
Saklayamam duy benim dinle şu sol yânımı
Durmayacak sanki zor bendeki ah ü enin
BAK
Sevinçle açar ya goncaları
Gönül denilen gülistana bak
Leyâli nehar eder baharı
Gönül denilen gülistana bak
Cefâda safâ safâ vü şifâ
Gönül denilen gülistana bak
Hayâtı vefâ hayâtı vefâ
Gönül denilen gülistana bak
YA SENİ..
Yazısın bahtıma nakş eyledi Rahman ya seni
Ebedî bekleyecek rûhuma mihman ya seni
Çekemem derd-i firak sanma ki kalbim dayanır
Severim yâd ederim gönlüme sultan ya seni
GEÇİYOR GÜNLERİ
Geçiyor günleri ömrün doluyor saçlara ak
Neye döndüm neyi sevdim yine karşımda firak
Tutamam söz veremem ah diyemem sevme bırak
Neye döndüm neyi sevdim yine karşımda firak
CÂNÂ
Yine ümmid ile coşkun yine sevdâsı derin
Açamam kalbimi cânâ görünür orda yerin
Seni bekler şu gönül cilvesidir bil kaderin
Açamam kalbimi cânâ görünür orda yerin
GÖNÜL
Harâb olma gönül çekme şu derdi
Elinden ne gelir sevmeyi bilmez
Vefâsız olanın ahdi ne verdi
Döker ağlatarak gözyaşı silmez
Yanma harâb olma gönül çekme şu derdi
Sevme elinden ne gelir sevmeyi bilmez
Gör ki vefâsız olanın ahdi ne verdi
Kanla döker ağlatarak gözyaşı silmez
UNUTMA
Şu leylâda kalan kalb-i perîşan
Sakın incinerek aşkı unutma
Açık dur ki girer server-i zîşan
Canın içre o cananı unutma
SEN
Serap görme gönül aşka inan sen
Aman durma sevip âşığı an sen
Firak yaksa da hikmetli ışıktır
Dayan amma dayan amma dayan sen
Ulaş Hakk’a sevinç faslına yan sen
Görme serap görme gönül aşka inan sen
Durma aman durma sevip âşığı an sen
Ah şu firak yaksa da hikmetli ışıktır
Gel de dayan amma dayan amma dayan sen
Hakk’a ulaş Hakk’a sevinç faslına yan sen
BİR HİKMETİ VAR
Aşık olan gider de çeşmi cennet misale
Firaklara çarparak döner Hakk’a visâle
Elbet bir hikmeti var aşk denilen belânın
Birden açar gözünü fâniye müptelânın
CÂNÂ
Sanma safâ bulmayacak aşka düşen can
Sev ki gönül lânesi paslanmaya cânâ
Kimdi o leylâda kalan on gibi sev yan
Sevmeyenin sözleri boş kanmaya cânâ
SEVERİM AMMA
Seviyormuş diye ağlar şu benim tâc-ı serim
Bilemez amma derinden daha çok ben severim
Ne güzel nimeti sevmek ne cömert Rabb-i Kerim
Severim amma derinden daha çok ben severim
SÖYLE HEKİM
Şu açık gözlerimin derdi nedir söyle hekim
Göremez kabrini âmâ yakınından zoru var
Ya önünden çekiver sen ya da görsün nitekim
Onu göster ki çalışsın bilemez zor soru var
ÖMR-Ü HAZAN
Nice ağlar gibi mehtâb nicedir ayda hüzün
Yine gelmez mi baharım gece bitmez mi güzün
Dökülür yaş gibi yıldız a deniz doldu yüzün
Yine gelmez mi baharım gece bitmez mi güzün
FIRAKIN
Sevemem ah deli gönlüm güle benzer mi alev
Nicedir yaktı firakın yine dersin yine sev
Görürüm hâl-i perîşânını artık de yeter
Nicedir yaktı firakın yine dersin yine sev
CÂNÂ
Ağlarken gözlerin yaşı saklarmış
Sandım hiç sevmedin nice yaktın sen
Aşkından hâtırâ saça aklarmış
Anlat cânâ o an niye baktın sen
EY BÂD-I SÂBA
Ey bâd-ı sabâ zikrine kurban olayım ben
Es hû diyerek an ile giryan olayım ben
Binlerce günah içre kalan kalbe huşû ol
Dol ruhuma dol Hakk deyu büryan olayım ben
İZDE
Mehtaba çıkıp seyredelim nazlı denizde
Saklansa gönül dalgaların yaptıgı izde
Sevda çağırır sırrı nedir sunduğu gizde
Saklansa gönül dalgaların yaptıgı izde
LÂNE-İ KALBİM
Yağmur gibi aşkıyla gelip gönlüme yağmış
Ah lâne-i kalbim ona bir gizli otağmış
Rûhumda kaderden yazılan nûr-u çerağmış
Ah lâne-i kalbim ona bir gizli otağmış
GONCASISIN
Vakt-i çerağânısın sevdi gönülden seni
Goncasısın rûha can sakladı gülden seni
Yazdı dilârâ kader bil ki ezelden seni
Goncasısın rûha can sakladı gülden seni
DİLÂRA
Kalbim seninle hâlâ sensizliğim cefâdır
Ey nâzenin dilârâ cevrin de bil safâdır
Aşkın dilimde dâim zannetme bir defâdır
Ey nâzenin dilârâ cevrin de bil safâdır
BİLMEDİM
Geçti ömrüm görmedim ben fâni demden bir safâ
Târümâr oldum firâktan yârelendim bin defâ
Bilmedim hâlâ nedendir aşka düşmekten cefâ
Târümâr oldum firâktan yârelendim bin defâ
İSTEMEM
Gizlidir ümmîd-i aşkım şâhidim mevlâ benim
İstemem dünyâya vermem sevdiğim evlâ benim
Sanmayın mecnûna döndüm derd-i bin leylâ benim
İstemem dünyâya vermem sevdiğim evlâ benim
EY DİLÂRA
Âşinâdır kûşe-i kalbim ezel söyler seni
Tahtı kurmuş intizâr’çün gel gönül eyler seni
Ey dilârâ bî misâlim çeşm ki seyreyler seni
Rûha nakşolmuş ya aşkın yoksa çeşm neyler seni
NEFSİME
Salınır nazla gezersin bu tegâfül bu edâ
Ne yakın firkate yanmak şu ümîd aynı veda
Sana derler sana nefsim nice ebrar süedâ
Ebedî cenneti ettin kısacık ömre fedâ
BİLİRİM
Ol Rabb-i Rahîm bil ki hüzün ye’sle bırakmaz
Neş’eyle gelen vuslatı firkat ile yakmaz
Cânâ bilirim nîmetisin Rabb-i Kerîmin
Ah âşık olan nîmete hâlî diye bakmaz
YA RÂB
Bu ne insan seli heyhat nicedir kabre akar
Kimi âmâ gibi görmez kimi hikmetle bakar
Şaşılır hâllere yâ Râb bu ne gaflet ne rüyâ
Sevenin korkusu dünyâ ama firkatle yakar
DUY
Kalmazdı gözün bilse idin fâniyi fâni
Lâ tahzeni duy çöz ne demiş ol yüce Sânî
Bir bir gidecek yolcularız çağrısı âni
Lâ tahzeni duy çöz ne demiş ol yüce Sânî
Hey!..
Billahi yaşar ölmeyecek rûhuna bak hey
Kur’an ne diyor gel ona uy nefsi bırak hey
Hakk kudretidir sergilenen eyle temâşâ
Misliyle verir bil de yaşa sanma ırak hey
EY NAZLI ÂSİ
Dünyayı içtin sarhoş mu oldun
Tövbeyle doğrul ey nazlı âsî
Kahrıyla doldun güldün ne soldun
Tövbeyle doğrul ey nazlı âsî
Bitmez mi sandın rütbeyle andın
Tövbeyle doğrul ey nazlı âsî
Ah bitti yandın şeytâne kandın
Tövbeyle doğrul ey nazlı âsî
SANDIM Kİ…
Sarmazdı meğer ah şu kolum fâniyi sarmaz
Sandım ki siyah saçlarımın rengi ağarmaz
Sevda gibi Leyla da yalan Mecnûna varmaz
Sen sevme gönül sevme gelip kimse uyarmaz
Sevda gibi Leyla da yalan Mecnûna varmaz
SEVGİ
Ah yâreli gönlüm sana âşık oluvermiş
Rab nîmetidir sevgi bu rûhum doluvermiş
Günden güne yar yar diyerek bak soluvermiş
Rab nîmetidir sevgi bu rûhum doluvermiş
ENİNİM
A benim neş’e-i ömrüm a benim nâzeninim
Kavuşur şâd olurum ben şu firaktır enînim
Açarım kalbimi gör ah seninim bil seninim
Kavuşur şâd olurum ben şu firaktır enînim
FANİYE SEVDA
Sessizce gelir haykırışın say ki duyarlar
Ruhundaki şefkatli sesin ölmedi mevtâ
Göz var ama âmâ gibiler nefs’e uyarlar
Azraili görmekle biter fâniye sevdâ
GONCA-İ RANA
Nevbahârın gelecek sen de açıp gül olacaksın
Bekle ey gonca-i rânâ sevecek aşk dolacaksın
Sır nedir bülbüle sor sen sararıp sen solacaksın
Bekle ey gonca-i rânâ sevecek aşk dolacaksın
TAŞKIN
Çırpındı düşüp kuş gibi girdâbına aşkın
Taşkın şu gönül sel gibi seller gibi taşkın
Bilmezdi olur sille-i firkat ile şaşkın
Taşkındı gönül sel gibi seller gibi taşkın
NİYE SEVDİN
Biliyordun onu leylâ diye sevdin a gönül
Kanarak nesl-i süheylâ diye sevdin a gönül
Niye sevdin niye sevdin niye sevdin a gönül
Kanatır kalbini bir sâniye sevdin ya gönül
Niye sevdin niye sevdin niye sevdin a gönül
DİL-İ ŞEYDA
Sevemem der bana firkat ile yanmış niceler
Ne baharlar kışa dönmüş ya neharlar geceler
Dîl-i şeydâ duramaz ah yine aşktan heceler
Ne baharlar kışa dönmüş ya neharlar geceler
YETER
Severim cân ü gönülden onu bilsen de yeter
Nicedir kan ediverdin yaşı silsen de yeter
Şu firak hep bana gamdır az üzülsen de yeter
Nicedir kan ediverdin yaşı silsen de yeter