ŞÜKÜR
Hâlık-ı Rahman’ın ibadından (kullarından) istediği en mühim iş, şükürdür. Furkan-ı Hakîm’de gayet ehemmiyetle şükre davet eder.
Şükrün mikyası (ölçüsü); kanaattir ve iktisattır ve rızadır ve memnuniyettir.
Şükürsüzlüğün mizanı (ölçüsü); hırstır ve israftır, hürmetsizliktir, haram helâl demeyip rastgeleni yemektir.
Evet hırs; şükürsüzlük olduğu gibi, hem sebep-i mahrumiyettir, hem vasıta-i zillettir. Hattâ hayat-ı içtimaiyeye sahip olan mübarek karınca dahi, güya hırs vasıtasıyla ayaklar altında kalmış ezilir. Çünki
kanaat etmeyip, senede birkaç tane buğday kâfi gelirken, elinden gelse binler taneyi toplar. Güya mübarek arı, kanaatından dolayı başlar üstünde uçar. Kanaat ettiğinden, balı insanlara emr-i İlahî ile ihsan eder, yedirir.
BEDİÜZZAMAN HAZRETLERİ’NİN YAZDIĞI ŞÜKÜR RİSALESİ’NİN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ