Gümüşhaneli Harp Tarihi Araştırmacısı Mehmet Burak Pir, 24 Şubat 2024 Cumartesi günü sosyal medya paylaşımında “Bir Şehidin Mezarı ve Düşündürdükleri” başlığı ile 1916 yılında bir suikast sonucu Ermeniler tarafından Şehit Edilen Hüseyin Hüsnü Selçuk’un Gümüşhane Merkez İlçe Hasan Bey Mahallesi’nde bulunan kabrinin ve çevresinin bakımsız haline dikkat çekmişti.
Mehmet Burak Pir’in yaptığı paylaşımı gören Gümüşhane Valisi Alper Tanrısever, aynı gün yaptığı cevabi paylaşımda, “Bu hafta içi planladık. Görevli arkadaşlarımız, şehitlerimizin kabirlerini yakın zamanda şehitlerimize ve hatıralarına yakışır bir hale getirecekler. İlginiz için teşekkür ederim” açıklamasıyla olaya olan duyarlılığını ifade etti.
Vali Tanrısever, kısa süre içinde Gümüşhane İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Kemalettin Demirkıran’ı konu ile görevlendirdi. Kemalettin Demirkıran’ın organize ettiği görevliler 26 Şubat 2024 Pazartesi günü çalışmaya başladılar. İl Özel İdaresi ekibi bir hafta süren yoğun çalışma ile kabir ve çevresini Şehidimize yakışır bir görüntüye kavuşturdular.
Yapılan çalışmayla; Şehit adı ve şehit adının yerleştirildiği beton kısım kırılarak mermer olarak yeniden yapıldı. Duvar üzerindeki kırık mermerler değiştirildi. Bayrak direği ve bayrak değiştirildi. Kayalık kısmın ön tarafına beton dökülerek kabrin baş tarafına bayrak direği konumlandırıldı. Kapısı ve diğer çevre demirleri onarılarak boyandı. Ayrıca mezarın duvarları da boyanıp, çevre temizliği yapıldı.
Gümüşhaneliler olarak, Valimiz Alper Tanrısever’ın şehit kabrine gösterdiği hassasiyete teşekkür ediyoruz. Ayrıca konuyu gündeme taşıyan genç araştırmacı Mehmet Burak Pir’e de teşekkürlerimizi sunuyoruz.
HÜSEYİN HÜSNÜ EFENDİ (SELÇUK) NASIL ŞEHİT OLDU
1916 yılı Haziran- Temmuz aylarında Ruslar Gümüşhane’yi işgal ederler. Dolayısıyla Gümüşhane iki yıl düşman işgalinde kalır.
Ordumuzun kahramanca mücadelesi sonunda 15 Şubat 1918 tarihinde Gümüşhane’de işgal sona erer.
Gümüşhane, 1916 yılında sadece Ruslar tarafından işgal edilmemiş, Rus işgalini fırsat bilen içimizdeki Ermenilerin de hainlik ve kahpeliğine kurban gitmiştir.
1916 yılında Rusların işgalini fırsat bilen Ermeni çeteleri, Gümüşhane’de suikastlere başlarlar. İleri gelen tanınmış Gümüşhanelileri suikast yaparak şehit ederler.
Ermeni suikastçılarının kurbanlarından biri de Hüseyin Hüsnü Efendidir.
Hüseyin Hüsnü Efendi (Selçuk), 1916 yılında Torul’da sorgu hâkimidir. Kendisini iyi yetiştirmiş Gümüşhane’nin önemli müderrislerindendir. Aynı zamanda Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî Hazretleri’nin de talebelerindendir. Ondan ders almıştır. Gümüşhane’de evini medreseye çevirmiş, çocuk ve gençlere ders vermiştir.
Ermeni çeteleri bu âlim zatı da kara listeye alırlar ve 1916 yılında bir suikast planlarlar.
Ermenilerin art niyetlerini öğrenen dostları Hüseyin Hüsnü Efendi’ye durumu anlatırlar. Gümüşhane’yi terk etmesini isterler. O da Hasanbey mahallesinin kayalıklarından Topal mevkiine, oradan da Aktutan köyüne ulaşmak üzere yola çıkar. Ama, Ermeniler, Hasanbey mahallesi kayalıklarında arkasından kurşunlayarak Hüseyin Hüsnü Efendiyi şehit ederler. 1861 doğumlu Hüseyin Hüsnü Efendi şehadete eriştiğinde 55 yaşındadır.
Hüseyin Hüsnü Efendi şehit edildiği kayalıklar üzerine defnedilir. Hasanbey mahallesinin kadınları kayalık olan bu yere günlerce toprak taşıyarak Şehit Hüseyin Hüsnü Efendi’ye mezar yaparlar. ( Hasan Bey Mahallesi Anafartalar caddesi arkası)
Şehit Hüseyin Hüsnü Efendi’nin oğlu Hikmet Talat Selçuk, 1936 yılında Hasanbey mahallesinde ikamet eden Fadime adlı bir vatandaşımızın -mezarın metruk halini- kendisine haber vermesi üzerine babasının şehit edilmesinden 20 yıl sonra mezarını yaptırmaya karar verir. Mezarın yapım işini Torul Kalecik Köyünden İsmail Kara üstlenir. Mezarın yeniden yapımına başlanır. Yapım sırasında üzerinde yeterli toprak olmadığı için kabrin içi görünür. Mezarı yapan İsmail Kara ve Şehit Hüseyin Hüsnü Efendi’nin oğulları, babalarının şehit edilmesinin üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen, Şehit’in bedeninin çürümediğini, elbisesinin bile sağlam durduğunu, cesedin sol tarafında bir morarma olduğunu görürler. Hatta Prof.Dr. Erdoğan Selçuk’un babası Nimetullah Selçuk, babasının çürümeyen çeketinden bir parça alır, yıllarca o parçayı cebinde taşır. Mezarın açılması sırasında ayrıca güzel bir kokunun etrafa yayıldığını görürüler.
Torunu Prof.Dr.Erdoğan Selçuk, Dedesi Şehit Hüseyin Hüsnü Efendi’nin Hasanbey Mahallesi Anafartalar Caddesindeki mezarını 2002 yılında yeniden onarır.