ŞAİR ALİ ÖZDOĞAN YAZDI
AFFEYLE YÂREBBENA
Binler günahtan muzdarib pişman huzurundan varıp
Boynun büker eller açar estağfirullah der garîb
Affeyle sen yâ rabbenâ vağfirlenâ zunûbenâ
Affeyle ah yâ rabbenâ vağfirlenâ zunûbenâ
AFFEYLE SEN, BEN CAHİLİM
Dâim ilim söyler dilim hâlimse göstermez ilim
Affeyle sen ben câhilim estağfirullah yâ halîm
Zâlim olup ettim zulüm ah kıbleden açtım elim
Affeyle sen ben câhilim estağfirullah yâ halîm
SON ÇARE NEDİR?
Ah ehl-i harâbâtı da görsen de ki aşktan
Sor çâre nedir kurtaracak var mı ki aşktan
Bin derd ile inler o garîp gönlü perîşân
Sor çâre nedir kurtaracak var mı ki aşktan
ŞER BULAŞMIŞ NEFSİNE
Ol zikr-i hakk meclisinde nam arayan hırsızın
Haddi aşmış pis nefsine silleyi kim vurmaya
Şirki ortak riyâkara yarayan hayırsızın
Şer bulaşmış nefesine can ilinde durmaya
ERBABI ZİKİR
Erbâbı zikir aşk ile çağlar gecelerde
Sen dinle de gör dağları ağlar gecelerde
Hû hû ile geçmezse ömür bil boşa geçmiş
Dünyâ dediğin düşte de ağlar gecelerde
GEL ZİKREDELİM
Gözler ki veren kudreti görmezse de âmâ
Ah zikr- i hüdâdan geri kalmak da ne cânâ
Gel zikredelim fikredelim Rabbi ne âlâ
Ah zikr-i hüdâdan geri kalmak da ne cânâ
GEL SEN YİNE GEL
Görsem ki gönülden sevecek yâd edeceksin
Yıllar geçiyor olsa da dîlşâd edeceksin
Gel sen yine gel dinle de ah öyle karar ver
Vuslatta murâd firkat’e feryâd edeceksin
KANCASI VAR DER
Bak sen gülü sevmez de onun goncası var der
Hem geçti gülistandaki onlarcası var der
Sen bakma sakın kendine aşk eyleyecek ya
Ah gönlümü tutmuş birinin kancası var der
ŞU DÜNYADA SONU AH
Ümmîďi var sevgiliden beklediği bir nigâh
Bilmez gönül nice sevse şu dünyada sonu ah
Uzar gece ne zor gelir kısa sürer şu sabah
Bilmez gönül nice sevse şu dünyada sonu ah
HEPSİ PİŞMAN NAFİE
Cümle nâdân sanki şâdân imtihandır kim bile
Ah şu şeytandır kuran insan içün bin bir hile
Hepsi üç gün dur hevesten yakma artık kendini
Bitse şol ömrün de görsen hepsi pişman nâfile
GAFİL
Menfaatten tuttu şeytan kıldı zâil ismeti
Ah mübarek din içinden sanki dünya kısmeti
Allah’ından cümle kuldan âr’ı yok kim gâfilin
Üç kuruşluk menfaat’çün sandı ahret hizmeti
İLTİMAS
İltimas kanun mu olmuş sanki başka çözüm yok
Liyâkat komaz rezile söyleyecek sözüm yok
Zaten kabirde o köle garip köylü padişah
Benden dahi uzak olsun hiç görecek gözüm yok
ÂDEM
Bâkî açmış bâb-ı âlî kim hakîkat bula âdem
Anlamaz da sever fâni kul olur ah kula âdem
Aşk vü muhabbettir ol bâb lâyemut hem ruha yakın
Kılup hiss-i aşkı fâni kor fırsatı yola adem
EVVEL İHLAS
İstidâd ile bağlanmaz âlî seciyye hamiyyet
Kör benlik pusuda hep elzem her dem samimiyet
Evvel ihlâs elbet ihlâs hak rızası başta niyyet
Câha döner şerre koşar ol ihlâssız kabiliyyet
EFENDİM
Visâlinle şâd olsa ah dertli başlar
Mübârek avuçlarda zikirde taşlar
Efendim şefaati bekler ya ümmet
Salât û selâmında akmakta yaşlar
TEFEKKÜR
Ah tefekkür eylemezsen dilde kalmıştır şükür
Şükr-ü haktır aslı şükrün rabbe şükrandır şükür
Başta can var ol kerîmden sonra inâm kâinat
Anlamazsan hakka inad nefsi tut dâim tükür
O’NUN ADIYLA
Şol cân-ı şahâne ki gelmiş O’nun adıyla
Gör kâinat ruh beden hep O’nun murâdıyla
Bak ta kendini anla ah tez geçen geçmeden
Bismillah de iz’anla her dem O’nun yâdıyla
BİR BAHÇEDİR
Yâdımda hâlâ bî misâlin ruha bâr enzâr-ı var
Bir bahçedir âh gül ki yanmış inleyen hezzârı var
Bilmez mi kim hiç zâr-ı yâr şol fani dem hem tez geçer
Bir bahçedir âh gül ki yanmış inleyen hezzârı var