Aruz Kalıplarında Hikmet Pırıltıları (5) - GÜMÜŞHANE'DEN HABER - Yerel Haber SitesiGÜMÜŞHANE'DEN HABER – Yerel Haber Sitesi

2 Mayıs 2024 / Kuruluş: 15 ŞUBAT 2012

Aruz Kalıplarında Hikmet Pırıltıları (5)

Giriş Tarihi: 28 Kasım 2023 - 23:18

Son Güncelleme: 28 Kasım 2023 - 23:19

Şair Ali Özdoğan

FERAGAT EDEECEK

Firâkıyla harab eyler de zalimde kalır âhım

Ferâgat edecek göynüm gelip duysa şu eyvâhım

Unutmam ki nasîbim hem duamdır o benim mâhım

Ferâgat edecek göynüm gelip duysa şu eyvâhım

Mefâîlü mefâîlün mefâîlü mefâîlün

BAHAR GELDİ

Bahâr geldi gülistandan haber verdi hezârın

Gezip hoşça temâşâ eylesin çeşm ü nazârın

Yetişmez mi gönül kıştan berû derd ü fizarın

Gezip hoşça temâşâ eylesin çeşm ü nazârın

Mefâîlü/mefâîlün/mefâîlü /feûlün

BÜLBÜL

Nedir derdin bilinmez ki bu feryâd ü figan ne

Acep saydeylenen kalb-i perîşanı yıkan ne

Sakın firkat deyip açma benim yâremi bülbül

Dü çeşminden sicim misli süzülmüş o çıkan ne

Mefâîlün/mefâîlü/mefâîlü /feûlün

GÖNLÜM

Bahar geldi açmadı gül açmadı gönlüm

Bu yıl neş’e saçmadı ah saçmadı gönlüm

Kader bildi kaçmadı hiç kaçmadı gönlüm

Bu yıl neş’e saçmadı ah saçmadı gönlüm

Mefâîlü/müfteilün/müfteilün fâ

AŞK NEDİR?

Derûnunda saklısın sen ki rûhun gûl-i ter

Unuttun mu aşk nedir sen de leylâdan beter

Gönül verme bî vefâ bunca zalimlik yeter

Unuttun ya aşk nedir sen de leylâdan beter

Mefâîlü fâilâtün mefâîlün feûl

AŞKI BİLMİYORSA

Eğer aşkı bilmiyorsa bırak sevme sevme sen

O lâyık değil inan ki ölüm sanki sevmesen

Bahar bekle gül misâli büküp boynu eğme sen

O lâyık değil inan ki ölüm sanki sevmesen

Mefâîlü fâilâtü mefâîlü fâilün

GÖNLÜM

Niçin sevdi bilmiyor perîşân oldu gönlüm

Firâkın ne yaktı gör yanıp gam doldu gönlüm

Bilinmez ki sır nedir sararmış soldu gönlüm

Firâkın ne yaktı gör yanıp gam doldu gönlüm

Mefâîlü fâilün mefâîlün feûlün

ALDANAN ÇOK

Bilmemiş hasrette dâim aşka lâyık kul değil

Anlamaz hem dinlemez ah sus ki susmak zul değil

Fâni dünyâ sevgisinden aldanan çok ey gönül

Bülbülündür aşkı meşhur yoksa âşık gül değil

Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün

GÜZEL

Kim sevecek seni benden daha çok söyle bana

Sen beni yakma güzel gül ne olur böyle bana

Hâlimi arzederim lâl-i hayal öyle bana

Sen beni yakma güzel gül ne olur böyle bana

Müfteilün feilâtün feilâtün feilün

BUGÜN

Yine hüznüyle gönül yine derd-nâk mı bugün

Ne desem çaresi yok yüreğim çak mı bugün

Diyemem kendime dur nicedir hâtıralar

Yine çeşminde o yaş yine anmak mı bugün

Feilâtün feilün feilâtün feilün

BAKİ DEĞİL

Geç kalma gönül ömrüne bak bâki değil ki

Aldanma sakın vuslat-ı yar vâki değil ki

Firkat yetişir ayrı koyar cânını senden

İç âbı hayat iksiri der sâki değil ki

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

ESEFA VA ESEFA

Su misali geçme ömrüm edemem ahde vefa

Demeden hayâta nîmet esefâ vâ esefâ

Ne beden ne rûhu bilmem sürerim onda safâ

Beni affeder mi Rabbim esefâ vâ esefâ

Feilâtü fâilâtün feilâtün feilün

SEVEN HER DEM KARA BAĞLAR

Ne göz ağlar ne ciğer sûz ona âşık mı derim

Seven her dem kara bağlar a benim tâc-ı serim

O yârim der sine dağlar ama Mevlası kerim

Seven her dem kara bağlar a benim tâc-ı serim

Mefâîlün feilâtün feilâtün feilün

BU AKŞAM

Dert yüklü emeller ruhumu incitti bu akşam

Neş’eyle gelen firkatle dönüp gitti bu akşâm

Ah etme gönül sandın ki hayat bitti bu akşam

Neş’eyle gelen firkatle dönüp gitti bu akşâm

Müstefilü müstefîlü mefâîlü feûlün

ÖLÜM

Meğer her an ölünür sonrasında dirilip

Niçün hâlâ bilemem korkutur yine ölüm

Sabahından çıkılır uykularla girilip

Cehâletten mi acep korkudur yine ölüm

Mefâîlün feilâtün mefâilü feûl

DÜNYÂ

Fânî dediler amma herkes gözünü kırpar

Kim dalsa hevâsıyla hızdan başını çarpar

Bilmez mi şu âdem ki kudret ile döner o

Takdir iledür nûru müddet ile söner o

Mefûlü mefâîlü mefûlü feilâtün

YARAB

Tut kalbimi senden yana yâ Rab bende bırakma

Fânîde zeval yolcusu olmuş tende bırakma

Düşmüş şu kırık kolla bi ümmîd yende bırakma

Fânîde zeval yolcusu olmuş tende bırakma

Mefûlü mefâîlü mefâîlûn feilâtün

RÛZ-U MAHŞERLİ ARUZ

Kör eylemiş seni heyhat, şu kör olacak kinin

Düşmanlarınla berâber, olur mu senin dinin

Aldanma ey bi vefâ sen, gelir o hesap günün

Neydin ne oldu şu hâlin, denir sorulur dünün

Müstefilün feilâtün mefâaletün feûl

EY DİLARA..

Sevgi söyler şarkılarda nağmeler senden bana

Ey dilârâ durma öyle çâre yok aşktan yana

İçti sevdâ kor misâli yandı göynüm duy sana

Ey dilârâ durma öyle çâre yok aşktan yana

Fâilâtün fâilâtü fâilâtün failün

NUR-U ÜMİD YAK BANA

Sonbahârım, kış yakın derken saçımdan ak bana

Dil-i şeydâ aşka düşmüş nâr içinden bak bana

Ye’si sevda içreyim gel nûr-u ümmîd yak bana

Dil-i şeydâ aşka düşmüş nâr içinden bak bana

Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün

YA İLAHİ

Saçtı eşki dîdeler aşk deyûben ağlayub

Affı istemek murad Hakk içün el bağlayub

Cem olup şol Kâbeden câmi vû seccâdeden

Ya İlâhi tövbe der müslümanlar çağlayub

Fâilâtü fâilâtün mefâîlün feûl

CANA

Kalbimin derûnu saklar sır misâli bendesin

Bilmedin ki rûha cansın tendesin bedendesin

Vuslatın bahârı sunsun Çin velev Yemendesin

Bendesin inan ki cânâ tendesin bedendesin

Fâilâtü fâilâtün fâilâtü failün

AŞK-I MECAZÎ

Derd-nâk ediyor gönlümü mehtâpla hayalin

Firkatle gelip geçmedi rûhumda leyalin

Çıkmaz ki derûnumda o gül çehre-yi lâlin

Firkatle gelip geçmedi rûhumda leyalin

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

EMAN VER RABB-İ RAHİM

Kaçar sür’atle elimden boş vagon misli zaman

Ne gönderdim beni bekler şol kabir içre durak

Eman ver Rabb-i rahîmim hal melâl sende emân

Göçer fânîye dalan can âniden haykırarak

Mefâîlün feilâtün fâilâtün feilün

ÖMRÜM

Rüzgar misali kemâle eren yaş

Akıp giden suya benzedi ömrüm

Ayyaş mı fâni hayâle dalan baş

Sermesti uykuya benzedi ömrüm

Müstefilün feilâtü feûlün

GONCA-İ RANA

Cânâ seninle güzel aşktaki mânâ

Bir sır mı sevgi duyur ânı cihâna

Cânâ seninle güzel aşktaki mânâ

Mefûlü müfteilün müfteilün fâ

SÖNMÜŞ

Durmaz ki geçer yıllarımız bir güne dönmüş

Sevda çağıran coşkumuzun şûlesi sönmüş

Bilmem ki gören var mı giden fâniye dönmüş

Sönmüş ne yazık aşkımızın şûlesi sönmüş

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

SEN

Sen de ağyâre bakıp bana cevr etme sakın

Nâtüvân anla şu dîl sana mestâne yakın

Aşka düştüm nicedir nice derd içre bakın

Nâtüvân anla şu dîl sana mestâne yakın

Fâilâtün feilâtü mefâîlü feûl

YILLARA SOR

Târümâr oldu gönül yine derdinle senin

Bekledim yıllara sor şu ümîdinle senin

Aşkı şarkında duyup ne olur dinle senin

Bekledim yıllara sor şu ümîdinle senin

Fâilâtün feilâtü mefâîlü feûl

GÖNÜL

Ah sanki ortası var ya îmandır ya küfür

Serbest, ya üç güne tap riyâkar ol da üfür

Allah de ya da gönül ibâdetlerle sevin

Elbet bu fâni değil o ahret yurdu evin

Mefûlü müfteilün mefâîlün feilün

GİDEN ZAMANLAR

Durmaz gönülden geçer o tatlı anlar

Bilmem ki dönmez niçin giden zamanlar

Sevdâ deyip iftirâk kucaklayanlar

Bilmem ki dönmez niçin giden zamanlar

Müstefilün fâilâtü fâilâtün

ŞOL ÖMÜR

Bir teselli sundu elbet amma fânîdür bu dâr

Gel duâdan geçme gönlüm iftirak ayn ızdırâr

Selde durmaz dal misâli gör tutulmaz şol ömür

Zerre kâm bin kerre gamdur olmayâ can berhudar

Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün

EY DİLARA

Ey dilârâ bir günâhımdan azâd ettin beni

Af dilendim bir gün âhımdan azad ettin beni

İncitip kırdın vefâsiz neylerim şimden geru

Sen ferah ü inşirâhımdan azad ettin beni

Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün

DİLDAR

Bin neş’e bırakmış gönlüme aşkıyla o dildar

Sönmez nice yıllardan beri nûr misli ışıldar

Rûhumda durup dâim bana sevdâyı fısıldar

Sönmez nice yıllardan beri nûr misli ışıldar

Mefûlü mefâîlün feilâtün feilâtün

GÖR

Bin kerre gönül sevse bile sanma o yardır

Sevdâ denilen tatlı yara hikmeti vardır

Nur tut şu yürek âteşini kandile dönsün

Gör rahmetinin hikmetini şiddeti sönsün

Mefûlü mefâîlü feilâtü feûlün

EMANET

Göçmüş gibi say cân ü beden yolda emânet

Sen yanma gönül ânı veren bâki emân et

Hû Hû de yeter gel ona dön güçlü imân et

Sen yanma gönül ânı veren bâki emân et

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

GÖNÜL LEZZETİ

Kimden diye bak mün’imi bul nîmeti tat sen

Vallahi gönül lezzetidir fâniye kat sen

İzân-ı ebed rızkını tut gayrını at sen

Vallahi gönül lezzetidir fâniye kat sen

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

image_print

HABERLER