GÜNDEMDEN SEÇMELER - GÜMÜŞHANE'DEN HABER - Yerel Haber SitesiGÜMÜŞHANE'DEN HABER – Yerel Haber Sitesi

19 Mart 2024 / Kuruluş: 15 ŞUBAT 2012

GÜNDEMDEN SEÇMELER

Giriş Tarihi: 17 Mart 2020 - 11:58

Son Güncelleme: 17 Mart 2020 - 11:58

Gündemden Seçmeler derken, o kadar çok seçilecek  şey var ki? İşte bazıları:

Lanetli Virüs

İki haftadan beri sizlerinde malumu olduğu üzere Gündemin konusu Lanetli Virüs. Hani,”koranavirüs” var ya!.. İşte O..Alınan tedbirler yeterli  olmasa idi,bizi ve memleketi ezip geçecekti…Ama geçemedi.Ülkemize ve Milletimize yönelik girişilen bir çok saldırı gibi,bu salgın da inşallah teğet geçer ve def olup gider. Uğramadığı ülke, yakalamadığı insan bırakmayan lanet olası bu virüs,insanlarda korku algısının yanı sıra şuursuzlaşmalarının da sebebi olmuştur. Bir yılda satılamayan kolonyalar bir saatte tüketildi. Düzinesi 12 tl olan maskeler şimdilerde 150Tl.ye  satılmaya başlandı.

Hasılı virüsün aşısı var mı? Bilmiyorum. Herhalde yok. Ancak komplo teorisyenlerine göre olduğu söylentisi yaygın.   O halde ne yapalım? Derseniz. Sağlık Bakanı Sayın KOCA’nın ifade ettiği gibi : “Risk ciddi.Çözüm basit.” O da temizliğe önem vermektir. Bu bağlamda Gümüşhane genelinde Valimiz, Kamuran Taşbilek, ve Belediye Başkanı Ercan Çimen ‘in gecikmeden ele aldıkları izolasyon çalışmaları, basın toplantımsı ile halkı bilgilendirmeleri. Merkezi hükümetin emirlerini halkla paylaşarak çözümün bir parçası olma hususundaki gayretleri  her türlü taktirin üzerinde olarak değerlendirilmiş olup, kamuoyunda   büyük bir güven duygusu içinde memnuniyetle karşılanmıştır.

 Ali Babacan ve DEVA Partisi..

Edindiğim ve edilen ilk intiba DEVA partisi derde deva  olamayacak. Sosyal medyada İsim olarak beğeni topladı ama Ali Babacan’ın mesajları sıradan yapılan  toplantılardaki  konuşmalar türündendi.. Hep İktidara yüklendi muhalefet hakkında hiç söz etmedi . Geçen haftalarda yerel gazetelerimizde bir meslektaşımızın irdelediği Adalet anlayışı Babacan’ın ne kadar toy olduğunu göstermesi bakımından okumaya değer bir yazıydı., Parti kurmasına destek veren ve yol arkadaşları olduğu söylenenlerden hiç birisi parti toplantısında yoktu. Yazılı  basına yansıyanlar doğru ise, sayın Babacan,”Şartlar normal değil. Olmadığı için de bize gönül veren arkadaşlar burada yok.Keşke hepsi burada olsaydı.demiş. Şimdi siz siz  olun da Gümüşhane deyimiyle:”haydi !”.Buyur buradan yak”demez misiniz”…

Efendim  yeni bir oluşum diyeceksiniz. Ülkenin idaresine talibim diyeceksiniz. İktidarı devireceğiz diye sahaya çıkacaksınız. Ama “akıl verenler” korku içinde olacak, ortalıkta görünmeyecekler. Biz bunların kim olduğunu yazmayalım varın siz arayın bulun. Ancak bir siyasetçinin dediği gibi Siyaset; “korkakların, pısırıkların, kararsızların, cesaretsizlerin” işi değil “diyerek ,Rahmetli Özal’ın,: “Ülkemin kalkınması ve refahı için bir Özal feda edilecekse buna da hazırım”” sözünü hatırlatarak yetinelim..

 16.Mart.1848 Öğretmen okullarının kuruluşu..

Türk Milli Eğitimi Tarihinde önemli bir kilometre taşı olan 16.Mart.1848  Muallim yani Öğretmen Okullarının kuruluş tarihidir. Ne mutlu bizlere ki Bu kutlu yuvaların  172 .kez . yıl dönümünü kutlama bahtiyarlığına erişmiş bulunmaktayız. Bu tarihten günümüze kadar yani Muallim mekteplerinden eğitim fakültelerine kadar yaşanılan süreçte öğretmen yetiştirmede çeşitli arayışlar içerisinde bulunulmuş ancak  son gelinen noktada dahi  üzülerek söylüyorum öğretmen statüsü hizmet öncesinde ve sonrasında kalıcı ve  uygulanabilir bir sonuca bağlanamamıştır.

 Hatta, Muallim, namı diğer öğretmen okullarını kuran Tanzimatçıların, ”öğretmensiz eğitim olamayacağı, çağdaş eğitim ve öğretimin medrese yoluyla değil,ancak mesleğin gereklerine göre modern yöntemlerle yetiştirilecek öğretmenlerle mümkün olacağına “dair düşüncelerinin de gerisinde kalınmıştır..,

Son yüzyılda muallim mektepleri.  Eğitmen kursu. Köy enstitüsü. Öğretmen okulu Eğitim Enstitüsü .Eğitim Yüksek Okulu. Dil tarih –coğrafya fakültesi üniversite bünyelerindeki filolojiler. Yüksek öğretmen okulları gibi öğretmen yetiştiren kurumlar 1982 deki YÖK kanunu ile lağvedilip işin üniversitelere havale edilmesi ile birlikte öğretmenlik mesleği meslek halinden çıkıp bir geçim metaı haline geldiğini ne yazık ki söylemek zorunda kaldım. Ünversiteler iddialı konuştu. Bunu biz yaparız diye.  Görünen köy kılavuz istemez. Bu gün öğrenme var ama eğitim yok. .

Konu uzun, şöyle bağlıyayım.  Temel amaç Çocuğun eğitilmesidir. Dersler bir vasıtadır.  Bu anlayışta öğretmeler hizmet öncesinde yetiştirilirseler ülkenin kalkınması hızlanır. Toplum için yararlı bireylerin yetiştirilmesi ancak mümkün olur. Diye düşünmekteyim.

Tüm öğretmenlerimizin Bu mutlu  gününü içtenlikle kutluyorum.” Ben milletime hizmet ettim” diyen öğretmenlerimizi  tebrik ediyorum. Nöbeti bizlere devrederek  ebedi aleme  göçen ağabeylerime ve ablalarıma da Allahtan rahmet diliyorum..

image_print

HABERLER