RUBAİ MISRALARINDA HİKMET DAMLALARI (43) - GÜMÜŞHANE'DEN HABER - Yerel Haber SitesiGÜMÜŞHANE'DEN HABER – Yerel Haber Sitesi

20 Nisan 2024 / Kuruluş: 15 ŞUBAT 2012

RUBAİ MISRALARINDA HİKMET DAMLALARI (43)

Giriş Tarihi: 25 Mayıs 2020 - 14:10

Son Güncelleme: 25 Mayıs 2020 - 14:10

ZİKR-İ HUDA

Çık ruhuna kurtul tuzağın haps-i bedendir

Bak kalbe huzur zikr-i hüdâ anla nedendir

Bir kendini bir âlemi süz bul neredendir

Bak kalbe huzur zikr-i hüdâ anla nedendir

SAKIN FANİYE KANMA

Hep lezzeti var sanma sakın fâniye kanma

Neşeyle gelen gamla gider anla usanma

Bir hikmeti var bil de firâk nârına yanma

Neşeyle gelen gamla gider anla usanma

O MÂH

Bin cevr edecek saklamıyor gör bana cânâ

İncitmeye gelmiş ya o mâh sanki cihana

Dargın kalamam ben kıyamam ah hiramâna

İncitmeye gelmiş ya o mâh sanki cihâna

ÇAV BELLA..( NEFSİME)

Şimdi sıra sendedir nefsim kendine bir bak

Hep karşıda arama şu hâline bir mum yak

Sen de haramı bırak helali etme ırak

Sana da var son durak nedir şu FAİZ hâlâ

Bil okunmadan selâ çav bella FAİZ bela

****

Ah öğrendin haram ne için başka başka yüz

Mü’minin hakkına gir onu kandır onu üz

Hep uzaklara baktın ruhunun kirini süz

Baharının sonu güz nedir şu RİYÂ hâlâ

Bil okunmadan selâ çav bella RİYÂ bela

****

Manfaate ram oldun dâim ara siyasi

Önce menfaat deyip sonra ettin kıyası

Garip köylüye değil sen Hakk’a oldun âsi

Yakalar seni yas’ı nedir bu TORPİL hâlâ

Bil okunmadan selâ çav bella TORPİL bela

****

Bir önüne bakmazsın ah şu gözün şu gözün

Dilin haram der amma hükmü var mı boş sözün

Yahu biraz içe dön biraz da düzelt öz’ün

Şimdiden hazır közün nedir bu ZİNÂ hâlâ

Bil okunmadan sela çav bella ZİNÂ belâ

ŞU ÜÇ GÜN İÇİN

Perişan hâlimizi kimse zikretmez yazık

Çıkarı gören durmaz dosta da atar kazık

Elzem hekîm-i hâzık anlata çürük beden

Şu üç gün içün yeten yalnız üç günlük azık

KİMİ DEM…

Kimi dem fahre meftun zulmet içre bir şair

Kimi dem hakka dâir coşkularla şâdım ben

Kimi dem perdelendi pis nefsimden şeair

Kimi dem bir zerreden güneşi yaşadım ben

ŞU ECEL

Beklerken âdemi daracık mezar

Zanneder kendini gülşende hezar

Geçer azar azar şu ömr-ü fâni

Ah şu ecel âni yakar ah ü zâr

KILIF ARAYIŞI

Ben laik değilim ki bu İslam’dan kaçışım

Dinin elzemlerine karşı bayrak açışım

Samimi değil bilin laik söylem saçışım

Kör isyankarlığıma bir kılıf arayışım

HEZÂR

Figân ile gelmez ki gül perişan olma ey bülbül

Nicedir ağlar inlersin çâreni derd içinde bul

Yetişir bu ah ü zârın mezar olmasın bizârın

Terk eyle gamlı nazârın bil hikmeti gel sen de gül

DERD-İ FİRAK

Ah derd-i firaktan bana yar yok gibi çâre

Artık yetişir gönlüme açmam yeni yâre

Bilmem ki ömür var mı acep başka bahâre

Artık yetişir gönlüme açmam yeni yâre

ANİDEN GELİR KIŞ

Hep baharlar beklenirken âniden gelir kışlar

Rüyâdır bu biter erken şaşkınlaşır bakışlar

FANİ İNSAN

Fâni insan fânidür an sandı kendin lâyemut

Söylesen dinler mi nâdan cân ilinden cânı tut

Vakti olmaz etse iz’an ah turab’dan şol vücut

Söylesen dinler mi nâdan cân ilinden cânı tut

OL MUHAMMED MUSTAFA (SAV)

Kadri bilmez nâ vefâyım çektiğim dâim cefâ

Hakk’ı iz’andur safâ der ol Muhammed Mustafa (sav)

Kör mü oldum vâ esefâ düşmemiş gönlüm saf’a

Hakkı iz’andur safâ der ol Muhammed Mustafa (sav)

GÖRMEYENLER İÇİN

Anla artık anla cânâ âşığın tek vârı yâr

Dâhi izânın gerektür ânda elzem âr’ı var

Görmeyenler’çün münâdî bak ne söyler kâinat

Kış bahârın leyl nehârın gülde hârın kârı var

HAKK’A KALBİ BAĞLAMAK

Ah o Kur’an kâinâtın bahçesinden çağlasın

Kadri bilmektür bu akşam Hakk’a kalbim bağlasın

Zikreder dâim hezârân bin huşû can ağlasın

Kadri bilmektür bu akşam Hakk’a kalbim bağlasın

İLİM HAKKIN NURUDUR

İlim Hakkın nurudur ikram edilmiş kula

Âlim olan dâim der baş üstünde tutula

Görünmek içün cahil eyler ânı basamak

Ah kıymet bilmez ahmak döner değersiz çula

KENDİSİNDEN BÎHABER

Kendisinden bî haber bilinmeye râm olur

Riyâkar nâdan güya medih ona kâm olur

Kemalât kendinden ya gösterir kula kuşa

Üç beş sahte alkışa ahreti haram olur

ANLADIM SENİ DÜNYA

Anladım seni dünya lezzet adına çöpsün

Hâlâ aldanan varsa fâni yüzünü öpsün

İNSAN

Ah eşref-i mahlûk olarak eyledi ihsan

Bir mûcize hem âyinedir Rabbine insan

Âlemleri nur dolduracak hû dese lîsan

Bir mucize hem âyinedir Rabbine insan

GÜLDÜRMEDİ BİR DEM

Kalbimde derin yâresi var bilmeyiversin

Güldürmedi bir dem beni ah gülmeyiversin

İncitti vefasız yetişir gelmeyiversin

Güldürmedi bir dem beni ah gülmeyiversin

SEVMEM DİYEMEM

Kırdın yine âh lâne-i gönlümle harâbım

Cevrin bana hâr dîdede eşkim ise âbım

Sevmem diyemem nîmeti aşk belki serâbım

Cevrin bana hâr dîdede eşkim ise âbım

YALAN İMİŞ AŞK YEMİNİ

Temâşâ-i dem eyleyip demledim her demini

Hayaller ayn-ı inkiraz simâda riya gördüm

Nağme-i mâtem beklermiş yârin gonca femini

Yalan imiş aşk yemini aşk dahi rüya gördüm

SUSKUN

Gam içre gönül derdini saklar gibi suskun

Fânîde kalan aşkı yasaklar gibi suskun

Ömrün kışı ah saçtaki aklar gibi suskun

Fânîde kalan aşkı yasaklar gibi suskun

SEVME GÖNÜL

Aşk derdine derman arayan sanma ki yâr’dır

Aldanma füsunkâra gönül âşığa bâr’dır

Ah mecnunu leylaya salan aşktaki hâr’dır

Geç sevme gönül sevme yalan sevme zarardır

SENİN

Yüzün hüsündür senin

Medih süsündür senin

Âhir hüzün’dür senin

Ey neş’eyâb mâhitab

Sana eylerim hitâb

****

Sen gonca âşık hezâr

Bayıldın kılsın nazâr

Ah ne yakın âh ü zâr

Ey neş’eyâb mâhitâb

Sana eylerim hitâb

****

Hâlâ sevdâda gözün

Âşk güftesi hoş sözün

Amma fânîdir öz’ün

Ey neş’eyâb mahitâb

Sana eylerim hitâb

SANMA CANA

Sanma cânâ aşk sanadır ah hayatın âbısın

Ol Kudrete bir âyine hem hakîkat bâbısın

Cama gönlünü veren’çün gönüller mehtâbısın

Ol Kudrete bir âyine hem hakîkat bâbısın

DÜŞÜN

Ömürse yaşanmış almış demini

İhtiyarlık doldurmuş tüm gündemini

Artık tanımazsın gonca femini

Gözünü kâinata açanı düşün

Bedende bin kâinat yapanı düşün

REVAMIDIR

Revâmıdır şu fâniye fedâ eylediğin mânâ

Ne verd-i rânâ senindür ne canın verdigin cânâ

Elzemdür kim vefâ sana ah vakit azdur iz’âna

Bil varmadan o son âna nîçün gelmissin cihâna

AKLI KAİNATA SAL

Gözün ufuğa kördür aklı kâinata sal

Ruhunun keşşâfı ol ya çürük bedende kal

ÜÇ KAĞITÇI

Kendi ahlaktan bî haber bana ahlak satacak

Ceridesine tuh etsem sel gütürüp batacak

Bre rezil üç kağıtçı Ata neyine senin

Haline bakın züppenin mal üstüne yatacak

image_print

HABERLER