Niyazi Karabulut
Terörist İsrail devleti İran’a yönelik saldırı başlattı. Maalesef İran devlet aklı böyle bir saldırının olacağını ön göremedi. Önce ABD Başkanı Donald Trump, anlaşma konusunda birkaç ay öncesine göre “daha az emin” olduğunu, Tahran’ın “anlaşma konusunda hevesli görünmediğini” söyledi. İran’ın nükleer silah edinmesine izin verilmeyeceğini belirten Trump, bunun anlaşmayla olmazsa savaş yoluyla sağlanacağını ifade etti.
Amerikan üslerinde kırmızı alarm verildiği ve hareketlilik olduğu, ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği’ni tahliye etmeye hazırlandığı, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth’in Orta Doğu’daki personelin aileleri için tahliye onayı verdiği medyaya yansıdı.
Bütün bunlar saldırının habercisiydi. Sonuçta en beklenmeyen bir anda İsrail terörü saldırılara başladı.
İran Ulusal Direniş Konseyi (NCRI), Washington’da düzenlediği basın toplantısında, İran yönetiminin nükleer proğramının boyutlarının bilinenden daha farklı olduğunu söyledi. Kısaca İran’ın içerisinden alınan destekle İran’ın üst düzey komutanları öldürüldü. Kritik tesisleri vuruldu. İran için bu zaafiyetti.
*****
Cumhurbaşkanı Erdoğan İsrail saldırılarını kınadı ve İran halkına başsağlığı diledi. Erdoğan, “Saldırılar, uluslararası hukuku hiçe sayan apaçık bir provokasyondur. Uluslararası toplum, küresel ve bölgesel istikrarı hedef alan İsrail haydutluğuna artık bir dur demelidir.
Türkiye olarak komşumuz İran’a yönelik düzenlenen menfur saldırıları lanetliyor; hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyor; dost ve kardeş İran halkına taziyelerimizi iletiyoruz.” dedi.
Türkiye her zaman mazlumun yanında olduğunu bir kez daha gösterdi. Peki İran Türkiye’ye karşı nasıl bir tavır sergiliyor? Hatırlayalım. Suriye’de Esed rejimi düşünce Hameney 11 Aralık Çarşamba günü yaklaşık bir saat süren konuşmasında Suriye’deki gelişmelerin birçok boyutuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Suriye’deki gelişmelerin ABD ve İsrail’in ortak planının sonucu olduğunu iddia ederek sözlerine başlayan Hameney Türkiye’nin Suriye’deki rolüne ilişkin “Suriye’ye komşu olan bir devlet bu konuda açık bir rol oynadı ve oynamaya da devam ediyor. Bunu herkes görüyor.” ifadelerini kullanarak Türkiye’ye gönderme yaptı.
İran bölgedeki bütün planlarını mezhepçi bir yaklaşımla yürütüyor. Bu yüzden de sürekli hata yapıyor. İslam dünyasını kendisine düşman olarak görüyor. İstihbarat çalışmalarını daha çok komşu ülkeler üzerinde yoğunlaştırıyor. Türkiye’de derdest edilen ajanları hatırlayın. Bu yüzden devlet olarak yalnızlaşıyor.
Türkiye bir kez daha tarihin doğru tarafında durarak köklü bir geçmişe ve sahih bir davranışa sahip olduğunu gösterdi. Mazlum İran halkının yanında olduğunu teyit etti. Bugün söylenecek söz değil ama İran yönetiminden aynı hassasiyeti bekleme hakkımız var.
