7. Yaratılış Kongresi Sonuç Bildirgesi Yayımlandı - GÜMÜŞHANE'DEN HABER - Yerel Haber SitesiGÜMÜŞHANE'DEN HABER – Yerel Haber Sitesi

29 Nisan 2024 / Kuruluş: 15 ŞUBAT 2012

7. Yaratılış Kongresi Sonuç Bildirgesi Yayımlandı

Giriş Tarihi: 25 Ekim 2023 - 7:34

Son Güncelleme: 25 Ekim 2023 - 11:54

19-21 Ekim Tarihlerinde Bitlis Eren Üniversitesi’nde yapılan ve amacı, alanında ihtisas sahibi bilim insanlarının sundukları bildirilerle “Allah’ın kudret sıfatının eseri ve ilimlerin konusu olan kâinat kitabının, yaratılış bakış açısıyla okunup yorumlanması”nı sağlamak olan “VII. Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi” nin sonuç bildirgesi yayımlandı.

Kongreye 47 üniversiteden 107 bildiri ile katılım gerçekleşti.

2017 yılından itibaren her yıl bir üniversitede yapılan “Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi” nin yapıldığı üniversiteler şöyledir

  • 2017 yılında Şanlıurfa Harran Üniversitesi’nde
  • 2018 yılında Atatürk Üniversitesi’nde
  • 2019 yılında Iğdır Üniversitesi’nde
  • 2020 Kütahya Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nde
  • 2021 yıllarında Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nde
  • 2022 yılında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde 
  • 2023 yılında Bitlis Eren Üniversitesi’nde

VII. YARATILIŞ KONGRESİ SONUÇ BİLDİRGESİ (TAM METİN)

“Öncelikle, Kongre esnasında pek çok konuşmacının da ifade ettiği gibi Filistin’de; insanlık dışı, zalimce, savaş hukukuna uymayan, sivil çocuk ve masumların katledildiği bir soykırım yaşanmaktadır. Bu konudaki zalimce uygulamaların bir an evvel durdurulmasını; diplomatik yolların hızla işletilmesini insanlık adına vicdanların sessiz kalmamasını arzu ediyoruz. Bu tür benzer hadiselerin tekrar yaşanmaması için kalben, ruhen ve aklen bu acıyı hisseden bütün insanların insanlık adına bu tür soykırımların önüne geçmesini ve insanlık ölmedi dedirtmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz.

İlk olarak Harran ve Üsküdar Üniversiteleri tarafından ortaklaşa 30 Kasım-2 Aralık 2017 tarihleri arasında Şanlıurfa’da gerçekleştirilen Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi’nin ikincisi Atatürk Üniversitesi tarafından 8-9 Kasım 2018 tarihleri arasında Erzurum’da üçüncüsü Iğdır Üniversitesi tarafından 24-26 Ekim 2019 tarihleri arasında Iğdır’da, dördüncüsü Kütahya Dumlupınar Üniversitesi tarafından 24-26 Ekim 2020 tarihleri arasında Kütahya’da, beşincisi yine Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nde 21-23 Ekim 2021 tarihlerinde, altıncısı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde 20-23 Ekim 2022 tarihlerinde ve yedincisi Bitlis Eren Üniversitesi ev sahipliğinde, Iğdır Üniversitesi ve Bilimler Işığında Yaratılış Derneği paydaşlığında ve birçok kurum ve STK desteği ile 19-21 Ekim 2023 tarihleri arasında düzenlenmiştir. Kongrede yurtiçi ve yurtdışı 48 üniversiteden ve 7 diğer kurumlardan toplam 103 tebliğ sunulmuştur.

Üç gün devam eden Kongre; Moleküler Biyoloji, Genetik, Biyokimya, Fizik, Bilgisayar ve Makine Mühendisliği, Matematik, Astrofizik, Sosyoloji, Dinler Tarihi, Sanat Tarihi, Uluslararası İlişkiler, Temel İslâm Bilimleri, Biyoloji, Jeoloji, Felsefe, Tıp, Ziraat, Eczacılık, Edebiyat, Antropoloji, Eğitim, Psikoloji alanlarını kapsamaktadır.

Bu yaratılış kongrelerinin esas amacı; alanında ihtisas sahibi bilim insanlarının sundukları bildirilerle Allah’ın kudret sıfatının eseri ve ilimlerin konusu olan kâinat kitabının, yaratılış bakış açısıyla okunup yorumlanmasını sağlamaktır. Böylece bilim camiasının düşünce ufkuna katkı sağlamak, evrim görüşünün ideolojik düşüncelere alet edilmesinin önüne geçmek, bilimsel verilerle millî ve manevî değerlerimizi güçlendirmek, gerek ilk ve ortaöğretim ve gerekse yükseköğretim eğitim sistemimizin yeniden inşasına zemin hazırlamak ve kaynak noktasında katkı sağlamaktır.

Önceki kongrelerin sonuç bildirgeleri teyit edilerek aşağıdaki tespitler yapılmış ve kararlar alınmıştır:

1. İslâm dini bilimle çatışmaz. “Din ayrı, bilim ayrıdır” düşüncesi materyalist felsefenin ürünüdür. Bilimle din, akılla vahiy arasındaki çatışma, İslâm medeniyetine ait değildir. Çünkü bilimlerin konusu, Allah’ın kudret sıfatının eseri olan kâinat kitabıdır. Kur’an-ı Kerim ise Allah’ın kelâmıdır ve kâinat kitabının tefsiridir. Bunlar arasında çelişki ve çatışma olamaz. Çünkü her iki kitap da Allah’ın kitabıdır. Çok sayıda ayet ve hadislerden anlaşıldığı üzere, İslâm dini; ilme ve bilim insanına büyük önem vermektedir.

2. Bilim dünyası yaklaşık 200 yıldır materyalist felsefenin tesiri altındadır. Materyalist felsefe; kâinattaki bütün varlıkları tesadüf, sebepler ve tabiatın eseri olarak görmekte ve sadece laboratuvara giren maddeleri bilimsel veri olarak kabul etmektedir. Bu felsefî görüşte; insanın ruhu, duygu ve düşünceleri dikkate alınmamaktadır. Hâlbuki kâinatın ve insanın yaratılışını anlamada sadece fen bilimleri yeterli değildir. Bunun için bütüncül düşünceye ihtiyaç vardır. Yani maddenin yanında mananın da dikkate alınarak bilimin metotları çerçevesinde yaratılış hakikatinin değerlendirilmesi gerekir.

3. Bilim, Allah’ın kâinattaki sanat eserlerini inceler. Nobel ödüllü Pakistanlı fizikçi Prof. Dr. Muhammed Abdüsselam; ilimleri; “Allah’ın kâinattaki eserlerini inceleme sanatı” olarak tarif eder. Bilimler, kendi dilleriyle yaratıcının varlığını ve birliğini gösterir. Günümüz bilim camiasında genellikle kâinattan elde edilen bilgilerin takdiminde yaratıcı gizlenmekte; sebepler, doğrudan işi yapan fâil olarak sunulmaktadır. Yaratılış kongrelerinde fiilde fâilin, sanatta sanatkârın, eserde ustanın nazara verilmesinin zarureti dile getirilmiştir. Bir başka ifade ile ilmî metotlarla elde edilen bilgiler; tesadüf ve sebeplerle değil, yaratılış bakış açısı ile verilmelidir. Bilim dili olarak kültür değerlerimizle uyumlu bir dil kullanılmalıdır.

4. Yaratılış külli ve umumidir. Yaratıcı; bir varlığı belli süreçler içinde yarattığı gibi, bir anda sebepsiz olarak da yaratabilir. Sebepler çerçevesinde yaratılış; Allah’ın isimlerinin tecellisi, hikmetinin gereği ve imtihanın muktezasıdır.

5. Evrim ve yaratılış konusunda bir kavram kargaşası ve bilgi kirliliği vardır. Herkesin evrimden anladığı ve kastettiği farklıdır. Evrim; farklı anlama gelen otuza yakın tabir ve terimle ortaya konulan bir kavramdır. Bunlardan bir kısmı değişimi, başkalaşmayı ve farklılaşmayı ifade etmektedir. Bunlar teori değil, birer kanundur. Bir türden başka bir türün tesadüfen veya

kendiliğinden meydana geldiğini ifade eden evolüsyon ise herhangi bir delile dayanmayan felsefî bir görüştür. Bu bakımdan evrim ile ilgili terminolojinin doğru anlaşılması gerekir.

6. Eğitimin bütün safhalarında eğitim materyalleri ve kitaplar; madde ve manayı birlikte ele alan bütüncül bakış açısı, dil ve üslubuyla hazırlanmalıdır. Ders kitaplarında hâlâ Antik Yunan’da olduğu gibi, atom ve molekülleri ilâh seviyesine çıkaran materyalist bir eğitim sistemi hâkimdir. Her bir atoma bir ilâh gibi görev yükleyip akıl ve mantığın sınırlarını zorlayan bir eğitim modeli pedagojik formasyona da uygun değildir. Eğitim materyalleri ve ders kitaplarında kâinattaki bütün varlıkların; sonsuz ilim, irade ve kudret sahibi bir Yaratıcı’nın eseri olduğu vurgulandığında atomdan galaksilere kadar hiçbir şeyde karışıklık ve düzensizliğin olmadığı anlaşılacaktır. Bu durum da akılların aydınlatılmasına, vicdanların tatmin edilmesine ve kalplerin de nurlandırılmasına vesile olacaktır. Bu tür eğitim alan bir genç; bütün varlıklar gibi kendisinin de başıboş olmadığını, bir yaratıcısının bulunduğunu bilecek; bütün nimetleri O’nun gönderdiğini anlayacak, kendisinin sahipsiz olmadığının bilincine vararak her türlü sıkıntı ve üzüntüsünde yanında olan ve her şeye sözü geçen bir İlâha sığınmanın mutluluğunu yaşayacaktır. Gençlerimizi taassuptan ve inançsızlığa sürükleyen şüphelerden kurtarmanın yolu, bütüncül bakış açısıyla yapılan bir eğitime bağlıdır. Kâinattaki varlıkların yapılarını ve mükemmelliklerini ortaya koyan kitap, makale ve belgesellerde materyalist bakış açısı yerine, kadim medeniyetimize uygun mana ve dilin kullanılması gerekmektedir.

7. Bilimler Işığında Yaratılış Kongrelerindeki bildirilerden teşkil edilen kitaplar, gençlerin eğitiminde hayati bir öneme sahiptir. Günümüzde gittikçe artan Darwinizm, sekülerizm ve deizm gibi düşüncelerin genç kuşaklarda sebep olduğu şüphelerin giderilmesinde bu kongrelerde sunulan bildirilerin önemli tesiri görülmüştür. Önceki kongrelerdeki bildirilerden bazıları, ortaöğretim seviyesinde hazırlanarak “Bilimlerin Dilinden” ve “Popüler Bilim Serisi” kitapları şeklinde öğrencilerin istifadesine sunulmuştur. Bu tür çalışmaların devam ettirilmesine karar verilmiştir.

8. Yaratılışı anlamaya yönelik proje ve tezler. Yaratılış kongresine gönül veren bilim insanlarının -özellikle Fen Bilimleri ve Sosyal Bilimler alanlarında- yaratılışı anlamaya yönelik yüksek lisans ve doktora tezleri yönetmeleri, lisans veya lisansüstü seviyede yaratılış hakikatlerini anlatan dersler vermeleri, bilimsel yayın ve projelerinin desteklenmesi hususen teşvik edilmiştir.

9.  Kongre sonrasında yaratılışla alâkalı panel ve konferansların devam ettirilmesi uygun görülmüştür.

10. Kongre Sonuç Bildirgesi ve raporların ilgili makam, kurum ve kuruluşlara dağıtımı kararlaştırılmıştır.

11. Daha önceki kongrelerde alınan kararlar doğrultusunda Bilimler Işığında Yaratılış Kongrelerinin her yıl yapılması tavsiye edilmiştir.”

21.10.2023

Kongre Başkanı

Prof. Dr. Yusuf SANCAK

image_print

HABERLER