Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Ali ÖZDOĞAN
YAZARIN TÜM YAZILARI

Aruz Kalıplarında Hikmet Pırıltıları (24)

Şair Ali Özdoğan

EY DERTLİ GÖNÜL

Yetmezdi safâ şimdi cefâkâre mi düştün

Âteş mi desem kor mu desem nâre mi düştün

Ey dertli gönül sen o sitemkâre mi düştün

Âteş mi desem kor mu desem nâre mi düştün

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

EY RABBİM

Hikmet bilmeden alma uçmasın şu can kuşu

İkrâm et günahkâra zikr ü fikr içün huşû

İz’ansız geçen ömrü zâyi etmişim yazık

Ey Rabbim neyim var ki ahretim içün azık

Mefûlün mefâîlü fâilün mefâilün

KIŞ GELDİ

Gönlüm nicedir kesti de ümmîdini yazdan

Kış geldi görüp saçlarımın rengi beyazdan

Lezzet alamam rûhuma yar çaldığı sazdan

Kış geldi görüp saçlarımın rengi beyazdan

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

VAR

Esîr-i nefs olan var fâniye aldanan var

Beden içinde gâib rûhunu yok sanan var

Hâyâl-i yâre meftun ânı sevip ıraktan

Firâk ü iftiraktan derde düşüp yanan var

Mefâilün feûlün müfteilün feûlün

ALLAH DE

Şol cân ü nefes nerden, ânı bul da geç serden

Ey şâki nedür perden, kaldurup da Allah de..

İz’ana ne hâcet var, aşikâr ne âşikâr

Vallâhi kabir dapdar bir durup da Allah de..

Mefûlü mefâîlün fâilün mefâîlün

LEYLA

Kıskandı duyup sanki benim aşkımı senden

Mecnûna sitem eyledi hiç durmadı Leylâ

Sevdâda gönül geçmeli ah geçmeli tenden

Rûhun dedi kalbin gibi aşk vurmadı Leyla

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

ALDANMAK

Ben ben deyûben yandı, âdem nefse aldandı

Şol cânı bâkî sandı, âmâ fâni zâlimdür

Ahvâli şeytan andı şeytan dâhi kıskandı

Kim görse der insandı zanneyler ki âlimdür

Müstefilâtün fâilün Müstefilâtün fâ

HAYATIN MEALİ

Bilmedüm kulluğun makâmı âlî

Faydasuz işlerüm sanup teâli

Sormadum hiç nedür hayat meâli

Zâyedüp harcadım şu ömrü ben de

Rûha zulmeyledüm kalup bedende

Fâilâtün mefâilün feûlün

ELEM

Gönül çağlardı sevdâdan firâkın nâle elem

Elem gülzar hezâr bî-zar füsunkâr lâle elem

Bilinmez sır mıdır cânâ o son merhâle elem

Elem gülzar hezâr bî-zar füsunkâr lâle elem

Mefâilün mefâîlün mefâîlün feilün

ÜMÎD

Batacak gün gibi ömrüm bana yâr ol ne olur

Ne çabuk geldi kışım tâze bahâr ol ne olur

Şu leyâlimde nehâr rûhuma kâr ol ne olur

Ne çabuk geldi kışım tâze bahâr ol ne olur

Feilâtün feilâtün feilâtün feilün

GÜZEL YAZ

Dönüyor rengi günün gel, yine mehtapla boğaz

Ediyormuş gibi naz böyle güzel yaz olamaz

Şu gönül aşk ile İstanbul’a doymaz doyamaz

Çıkalım seyre biraz böyle güzel yaz olamaz

Feilâtün feilâtün feilâtün feilün

ZALİME SUSMAK!

Haydi, mazlum seni bekler, sana ümmîd yola çık

Sana kısmet bu zafer hey, o kapanmaz yol açık

Nicedir zâlime susmak bize dertten de beter

Haydi şahlan yetişir kâfire ismin de yeter

Feilâtün feilâtün feilâtün feilün

ALLAH DE

Bir tatlı huzur rûha gelip cennete âit

Sormaz mı acep yok mu ebed zor mu şerâit

Bir fâni içün bunca emel bunca gam olsun

Dolsun da ömür, sonra o güller gibi solsun

Gör burda ne var her biri şol cennete dâvet

Allah de gönül, nefsine hem eyle adâvet

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

GÖNLÜM

Aldansa da aşktan yana hiç durmadı gönlüm

Ah sanma şu kalbim gibi hiç vurmadı gönlüm

Ümmîd-i serâbıyla hayal kurmadı gönlüm

Ah sanma şu kalbim gibi hiç vurmadı gönlüm

Mefûlü Mefâîlü mefâîlü feûlün

AŞK

Yetmez mi vefâ zevk ü safâ zannediyorsun

Aşk cevr ü cefâ cevr ü cefâ sen ne diyorsun

Binlerce defâ sanma şifâ derd ediyorsun

Aşk cevr ü cefâ cevr ü cefâ sen ne diyorsun

Mefûlü Mefâîlü mefâîlü feûlün

ALLAH’A YAKIN OL

Fânidür gün geçer zâhir velev üç beş ya da ondur

Ölmemek yok ölüm âhir sanırsın tek bana sondur

Hû deyûben ateşten kaç yakın ol Rabb-i Rahîme

Fikr ü zikrün idüb tâhir ebed tâcın başa kondur

Fâilâtün feûlün fâilâtün Müfteilâtün

RUHUM KOŞUYOR

Neş’eyle gelen şarkıyı duydukça denizden

Rûhum koşuyor dalgaların koştuğu izden

Aşktan da temiz nağme-i tiz nağme-i tizden

Rûhum koşuyor dalgaların koştuğu izden

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

OLUVERDİ

Hoş dalgaların rûhuma dem-saz oluverdi

Bir tatlı hicaz nağme-i saz, saz oluverdi

Şen Marmara ah sanki bu yaz naz oluverdi

Bir tatlı hicaz nağme-i saz, saz oluverdi

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

GÜZ GÜLLERİ

Ah tatlı emellerlerle elem el ele vermiş

Güz gülleri hep sanki hazan mevsimi ermiş

Mehtab arayan damlaya gök hüznünü sermiş

Güz gülleri hep sanki hazan mevsimi ermiş

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

DÜYEK ARUZ..

Sever misin sen de söyle cânâ başımda taçsın

Duâdayım ah şu derde derman olan ilaçsın

Gönül görüp koştu aşka, ümmîdi izdivaçsın

Duâdayım, ah şu derde derman olan ilaçsın

Mefâilün fâilâtü müstefilün feûlün

SÖYLE

Sen unuttun ey vefâsız derd-i gaflet az mıdır

Kar beyaz olmuş ya saçlar kışta ömrün, yaz mıdır

Emr-i Hakk’çün hizmetinden zerre şaşmaz kâinat

Söyle gâfil söyle şol hâl ü melâlin naz mıdır

Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün

FİHRİSTE

Şevk saçar Hû Hû deyûben neşvesi

Zikre durmuş dalların dâvet sesi

Kalksa no’lur gaflet-i çeşm perdesi

Görse âdem kâinat fihristesi

Ah şu âdem kâinat fihristesi

Fâilâtün fâilâtün fâilün

NÜBÜVVET GÜNEŞİ

Zâyolan ömrüme doğsun da nübüvvet güneşi

Nûra vuslat ile sönsün nice firkat ateşi

Yetişir rûhuma dertmiş şu nefis keşmekeşi

Nûra vuslat ile sönsün nice firkat ateşi

Feilâtün feilâtün feilâtün feilün

SEVDAZEDEYİM

Gül yaprağısın rûhuma bûyinle şifâ sun

Yoksun kalırım gitme firâkın ile yoksun

Sevdâzedeyim sanki benim kalbime oksun

Yoksun kalırım gitme figânın ile yoksun

Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER